
Ben bir metal fabrikasında çalışıyorum. Yaptığımız iş çok yorucu. Ekmek parası kolay kazanılmıyor elbette. Ama ne hikmetse her geçen gün biz işçilerin hayatı zorlaşıyor. Özellikle de son zamanlarda koronavirüs sürecinde hayat bizim için daha da zorlaşmaya başladı. Mesela patronlar için bu süreç bulunmaz bir fırsat olarak kullanılıyor. Bizim patron bu süreci kendi çıkarına gelecek şekilde kullanıyor. Onun işine ne geliyorsa hiç geciktirmeden uygulamaya sokuyor örneğin. İşine nasıl geliyorsa vardiyaları dağıtıyor, kimini ücretsiz izne çıkarıyor, kimini ise 12 saat, 16 saat çalıştırabiliyor.
Eskiden hiç olmazsa düzenli bir şekilde çalışabiliyorduk; çalıştığımız saat belliydi, gideceğimiz vardiya belliydi, hafta tatili vardı, her şey çok iyi değildi fakat hiç olmasa bir düzenimiz vardı. Şimdi ise ne gündüzümüz belli ne de gecemiz. Bir gün oluyor patron diyor ki “koronavirüs yüzünden sipariş alamadık”, hooop yıllık izindesin. Yıllık izni bitiriyoruz, hooop ücretsiz izindesin. Sonra işler yoğunlaşıyor, patron bu sefer diyor ki “koronavirüs sürecindeyiz, bu zamanda işimizi ön plana almalıyız” ve ardından harıl harıl, aralıksız çalışmaya başlıyoruz. Şimdi tüm fabrika olarak iki vardiya, 12 saat çalışıyoruz.
Patron çalışma düzenini nasıl işine geliyorsa, yapboz gibi değiştirip duruyor. Bu süreçte en çok yaşadığımız hak kayıplarımızdan biri ise rapor hakkıdır. Koronavirüsün ilk zamanlarında test sonucu pozitif çıkan bir arkadaşımızın temasta olduğu işçi arkadaşı karantina sürecine tabi tutulurdu. Hasta işçi, arkadaşlarımıza virüs bulaşmasın diye 14 gün boyunca raporlu olurdu. Artık bizim fabrikamızda böyle bir hak uygulanmıyor. Covid-19 testi pozitif olan işçi arkadaşımıza, işyeri yönetimi tarafından baskı kuruluyor ve işçi arkadaşımıza “temasta olduklarının isimlerini hiçbir yere bildirmeyeceksin” deniliyor. Bu baskıyı öyle bir noktaya getiriyorlar ki, alttan alta “yoksa işten atılırsın” basıncı bindiriliyor.
Patronun tek düşündüğü şey kâr elde etmek. İşçilerin sağlığıymış, toplumun sağlığıymış bunlar zerre kadar önemli değil. Yeter ki işler yürüsün, işçinin canı çıkmış, kime ne! Siparişler durduğu zaman ise hemen patrondan “arkadaşlar sizin sağlığınız için, sizi ücretsiz izne çıkarıyorum, hep sizi düşünüyorum” lafını duyuyoruz. Patronun böyle davranmak için güç aldığı yer hükümetin işçi düşmanı politikalarıdır. Bizler bir olduğumuzda, birlikte ses çıkardığımızda patronlar bu şekilde kuralsız davranamazlar.