
Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin karşı karşıya kaldığı baskılara şahit olduk. Bizler Ankara’dan UİD-DER’li genç işçiler olarak sınıf kardeşlerimizin direnişini, mücadelesini en içten duygularımızla selamlıyoruz. Alanlarda yanınızda olamasak da yüreklerimiz birlikte atıyor. Mücadeleniz mücadelemizdir. Direnişiniz umudumuzu büyütüyor. Biz biliyoruz ki işçi sınıfı ancak dayanışma ve örgütlülüğü arttırmakla ileriye gider. Bu sebeple nerede bir direniş varsa biz mücadeleci işçilerin yürekleri de oradadır.
Bizler işçi sınıfın neferleriyiz. Hepimiz aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Yaşadığımız sefalet tablosunda, isyanın görünen tarafını sizler oluşturuyorsunuz. Ama görünmeyen tarafta ne yazık ki örgütsüz, dağınık, çaresiz olan milyonlar var. İşi olanların bile umutsuz, çıkışsız olduğunu; işi olmayanların ya da işini kaybedenlerin uçuruma sürüklendiklerini her geçen gün görüyoruz.
Bu köhne düzeni yıkmak için tek yol işçi sınıfının mücadelesidir. Bunun için bugün odaklanmamız ve büyütmemiz gereken halka işçi sınıfının mücadelesidir. Bu mücadeleyi işyerlerimizde, sendikalarımızda büyütürsek işte o zaman kazanım elde edebiliriz. Mücadelenizi selamlarken aklımıza daha önceden izlediğimiz Maden filminden bir sahne geliyor. Madende çalışan İlyas adındaki bilinçli ve örgütlü işçi, sendikalaşma mücadelesi verenlerden birisidir. Bir gün üniversitede okuyan kardeşi ona bir mektup gönderir. Mektubunda her yerde umutsuzluğun ve çıkışsızlığın hâkim olduğunu anlatır. Fakat umudun nerede olduğunu şu cümlelerle dile getirir: “Size güveniyoruz abi, size, işçilere…Sizin o sade, gösterişsiz ve kararlı mücadelenize güveniyoruz. Başaracağız, başka çaremiz yok!”
Bizler de işyerlerimizde patronların saldırılarına boyun eğmiyoruz ve mücadeleyi yükseltiyoruz. İşte bu yüzden diyoruz ki isyanınız ve direnişiniz bütün emekçilerin isyanı ve direnişidir. Bu mücadeleyi 1960’lı ve 70’li yıllardaki işçi abi ve ablalarımız bize emanet olarak bıraktılar. Biz bu emanete sahip çıkıyoruz. Direnişinizi tekrardan yürekten selamlıyor ve mektubumuzu Adnan Yücel’in şiiriyle bitiriyoruz:
Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter.
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarınlar için direnenler…