
Yaklaşık 10 milyon işçiyi doğrudan, dolaylı olarak ise tüm işçi ve emekçileri ilgilendiren 2021 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirleme görüşmeleri sürüyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Salgın Günlerinde Asgari Ücret Gerçeği-2021” başlığıyla yayınladığı araştırma raporuyla, Türkiye’deki asgari ücret gerçeğinin farklı boyutlarına ilişkin çeşitli veriler paylaştı. DİSK’in araştırmasının sonucu ise hayli çarpıcı: “Milyonlar Asgari Ücrete Mahkûm, Milyonlar Asgari Ücretten Mahrum!”
Türkiye’nin asgari ücretliler toplumu haline geldiğine dikkat çeken DİSK, bir tarafta milyonlarca asgari ücretli işçi, diğer tarafta ise hayli düşük olan asgari ücretten mahrum milyonlarca işçi olduğunu belirtti. DİSK raporunda Türkiye’de ortalama ücretin asgari ücret düzeyine düştüğüne dikkat çekildi. Asgari ücret civarında yaklaşık 10 milyon işçinin çalıştığını ortaya koyan rapor, 3,3 milyon işçinin asgari ücretin altında bir ücretle çalıştığını söylüyor. Asgari ücretin yarısından daha az bir ücretle çalışan işçi sayısı ise 1 milyona yakın!
Salgın sürecinde ücretler düştü, asgari ücretli işçi sayısı arttı
Covid-19 salgınıyla birlikte zorunlu ücretsiz izne çıkarılan işçilerin asgari ücretin yarısı kadar bir gelirle yaşamaya zorlandığını hatırlatan DİSK; ücretsiz izne çıkarılanların yanına kısa çalışma ödeneği alanları ve işini kaybeden işçileri de eklediğimizde sayının hayli arttığını belirtiyor. Öyle ki bugün özel sektörde çalışan işçilerin yüzde 22’si asgari ücrete dahi erişemez durumda!
Özel sektörde kadın işçilere yönelik ayrımcılık ise iyice tırmanmış durumda. DİSK’in raporuna göre özel sektörde çalışan her 3 kadın işçiden birisinin eline asgari ücretin altında bir ücret geçiyor. Asgari ücretin altında ücret alan kadın işçilerle, eline asgari ücretin ancak yüzde 20 fazlası geçen kadın işçilerin toplam oranı yüzde 76!
Sayısal verilerle; asgari ücretli nasıl yoksullaştı?
- 1978’de kişi başına milli gelirin yüzde 3,4 üzerinde olan asgari ücret, aradan geçen 42 yılda kişi başına milli gelirin yüzde 40 altına düştü. Asgari ücret, kişi başına gelire paralel olarak artsaydı brüt asgari ücretin 2020 yılında 2.943 TL değil, 4.995 TL olması gerekirdi.
- 2006 yılında aylık ortalama ücret ve maaş geliri asgari ücretin yaklaşık 2 katı iken, 2019’da asgari ücretin 1,41 katına geriledi.
- 2016’da 430 ABD doları olan asgari ücret, Ocak-Kasım 2020 ortalama kurlarına göre 336 ABD dolarına geriledi. Güncel kurlara göre ise 300 doların altına düştü.
- Merkez Bankası’nın yıllık ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarına göre 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 Cumhuriyet altını alınabilirken 2020’de yıllık net asgari ücretle sadece 10 Cumhuriyet altını alınabilmektedir.
- 2002 ve 2003 yıllarında ilk vergi dilimi tarifesi asgari ücretin 15-16 katı idi. AKP iktidarında vergi dilimi tarifeleri asgari ücretten ve enflasyondan daha az artırıldı. Böylece 2020 yılında ilk vergi dilimi asgari ücretin 7,5 katına geriledi.
- Brüt asgari ücretin dolaylı-dolaysız vergi ve kesintilerini dikkate aldığımızda yüzde 33,4’ü (983 TL) vergi ve kesintilere gidiyor. İşçinin eline (Asgari Geçim İndirimi-AGİ dâhil) brüt asgari ücretin sadece yüzde 66,6’sı net harcanabilir gelir olarak geçiyor. İşçi 365 günün 122 günü vergi ve kesintiler için çalışıyor.
- 2010’da Avrupa’da Türkiye’den düşük asgari ücrete sahip 12 ülke varken, 2020’de bu sayı 3’e düştü. Ancak 2020 Kasım ve Aralık ayındaki güncel döviz kuru dikkate alındığında Türkiye’deki asgari ücretin Arnavutluk hariç Avrupa’daki en düşük asgari ücret olduğu açıktır.