
Dün 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ydü. İnsan Hakları Günü vesilesiyle yayımlanan Cumhurbaşkanlığı mesajında “Hayata geçirdiğimiz reformlarla vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini kısıtlayan pek çok engeli ortadan kaldırdık. Demokrasimizi güçlendirerek, hukukun işleyişini hızlandırarak, hak arama yollarını genişleterek ülkemizi hak ve özgürlükler alanında 18 yıl öncesine göre çok daha ileri bir noktaya taşıdık” denirken, aynı saatlerde haklarını arayan işçiler polis ve jandarmanın müdahalesiyle karşılaştılar. İstanbul’da Bimeks ve Atlas Global işçileri, Ermenek’te madenciler gözaltına alındılar. Bugün de sağlık çalışanları baskıyla susturulmak istendi. 4 ayrı sektörde de sorunlar benzer ve hak arayışı uzun zamandır devam ediyor. İşçiler, ödenmemiş alacaklarını ve tazminatlarını talep ediyorlar, sağlıklı koşullarda çalışmak istiyorlar. Ama her seferinde ya görmezden geliniyor ya da saldırı ve engellemeyle karşılaşıyorlar.
Maden işçileri verilen sözlerin tutulmasını istiyor
Ermenekli madenciler 25 Kasımda bir kez daha plastik mermi ve biber gazıyla saldırıya uğramış, darp edilmiş ve gözaltına alınmışlardı. Bu saldırının ardından yine Karaman valisiyle görüşmüş, en geç 3 Aralık Perşembe gününe kadar sorunun çözüleceğine dair söz almışlardı. Ancak o gün bugündür hiçbir adım atılmadığı gibi madencilerin direnişi karalanmaya çalışılıyor, basın açıklamaları, yürüyüşleri engelleniyor. Son olarak 10 Aralık günü Güneyyurt meydanında bir basın açıklaması yapmak istediler ancak yine engellendiler. Kent meydanında basın açıklamaları engellenen işçiler bu sefer Ermenek dağlarından seslendiler ve şunları söylediler: “Bugün haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, açlığa ve sefalete karşı direnişimizin 102. günü, bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü. Günlerdir haklarımız için direniyoruz, günlerdir her türlü yolu deniyor yaşadığımız sorunlara çare arıyoruz… Verilen sözler yerine getirilmezse bu yıl bitmeden tekrar ve mutlaka Ankara güzergâhında olacak ve Türkiye emekçilerine yaşadığımız adaletsizliği daha güçlü bir şekilde anlatacağız. Biz Ermenekli madenciler sözümüzdür, taleplerimizin tamamı karşılanana kadar asla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”
Bimeks işçileri haklarını istiyor
Bimeks işçileri de dört yıldır ödenmeyen ücretleri ve kıdem tazminatlarını almak için mücadele ediyor. Haklarını alabilmek için başlattıkları hukuk mücadelesini kazanan 1500 Bimeks işçisi, buna rağmen haklarını alamadılar. 22 Hazirandan bu yana eylemler yaparak seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bimeks patronlarından Vedat Akgiray’ın ders verdiği Boğaziçi Üniversitesi önünde basın açıklaması yapan işçiler her seferinde gözaltına alındılar. Son olarak dün, yani İnsan Hakları Gününde bir kez daha basın açıklaması yapmak istediler Boğaziçi Üniversitesi önünde ve 14. kez gözaltına alındılar.
AtlasGlobal 2 bin işçinin hakkını vermiyor
2019 yılının Kasım ayından itibaren ücretleri ödenmeyen ve ardından tazminatsız işten çıkarılan AtlasGlobal işçileri de aylardır alacakları için mücadele ediyorlar. 2 bin işçinin haklarını ödemeyen AtlasGlobal patronu Ali Murat Ersoy’un evi ve işyerleri önünde eylemler yapıyorlar. İşçiler son olarak Ali Murat Ersoy’un ikiz kardeşi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a ait olan Etstur önünde direniş çadırı kurarak seslerini duyurma kararı aldılar. Ancak direnişlerinin 6. gününde polisin müdahalesiyle karşılaştılar ve ziyaretlerine gelen sendikacılar ve basın çalışanları ile birlikte gözaltına alındılar.
Sağlık işçilerine polis engeli
Sadece Bimeks, AtlasGlobal, Ermenek işçileri değil, bugün onlarca fabrikada yüzlerce işçi sendikalaştıkları için, haklarını aradıkları için baskılara ve saldırılara maruz bırakılıyorlar. Dahası “koronavirüs ile savaşın kahramanları” ilan edilen sağlık çalışanları da bu hukuksuzluklardan ve şiddetten nasiplerini alıyorlar. Bugün Sağlık Bakanlığı önünde bir araya gelen ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden iş arkadaşlarını anmak isteyen sağlık çalışanları polis tarafından engellendi. Sağlık çalışanları şu sözlerle baskılara tepki gösterdiler: “Sağlık çalışanlarını kimse görmesin diye kalkanlar siper ediliyor. Sağlık çalışanları tükeniyor, kendinizi de siper etseniz gün gibi ortada! Siz örtmeye çalışıyorsunuz diye bizim mücadelemiz görünmez değildir! Covid-19 derhal meslek hastalığı sayılsın!”
Lafa gelince insan haklarından, işçi haklarından, demokrasiden söz eden siyasi iktidar, haklarını arayan emekçileri korkutmaya, yalıtmaya, zor yoluyla susturmaya çalışıyor, patronların hak gasplarına çanak tutuyor. Ama işçiler her şeye rağmen direnmeye, mücadele etmeye devam ediyorlar.