Milyonlarca işçiyi yakından ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri devam ediyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), geçtiğimiz günlerde asgari ücretin vergi dışı bırakılması talebiyle vergi dairelerinin önünde eylemler düzenlemişti. DİSK’li işçiler, eylemleri ve DİSK’in yükselttiği talepleri işyerlerine, fabrikalarına taşıyarak sürdürüyorlar.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikasının Gebze 1 ve 2 Nolu şubelerinin örgütlü olduğu; Kroman Çelik, Çayırova Boru, Yücel Boru, Legrand, HT Solar, Cengiz Makine, Sarkuysan, Fontana Kalıp, Dostel, Arpek, Arfesan, Makine Takım, Bosal, İnform, NCG Metal, Omco Kalıp, Chen Solar fabrikalarında yapılan eylemlerde işçiler, “Açlık Ücreti Değil Geçinebilecek Ücret İstiyoruz” dediler.
Genel-İş Sendikası da örgütlü olduğu işyerlerinde basın açıklaması düzenledi. Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Van’da düzenlenen basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İşçiler geçinemiyorken ülkeyi yönetenler işçiyi korumak yerine uyguladıkları “düşük ücret politikasıyla” milyonları sefalete mahkûm yaşamaya zorlamaktadır. Hâlbuki işçiye iyi yaşayabileceği bir ücreti vermeyen hükümet işverenlere teşvik üstüne teşvik sunmaya devam etmektedir.”
Fabrika ve işyerlerinde yapılan basın açıklamalarında şu hususlara değinildi: “Türkiye’de 10 milyon civarında işçi asgari ücret altında veya asgari ücrete yakın bir ücretle çalışıyor. Ancak asgari ücret yalnız asgari ücrete yakın ücret alanları değil, işçi sınıfının tamamını ilgilendiriyor. Asgari ücretin artışı, bütün ücretlerin artışını da etkiliyor. İşsizlik ödeneklerinden, emekli aylıklarına kadar pek çok ödeme asgari ücret düzeyinden etkileniyor. Özellikle salgın döneminde büyük önem taşıyan kısa çalışma ödeneği de asgari ücrete oranla hesaplanıyor… Gelirde adalet içinse vergide adalet şarttır. Brüt asgari ücretin üçte biri vergi ve kesintilere gidiyor. Asgari ücretli bir işçi yılın 122 günü vergi ve diğer kesintiler için çalışıyor. İşverenlere sürekli vergi indirimlerinin getirildiği, bazı şirketlerin vergilerinin sıfırlandığı bir ülkede, asgari ücretlinin ağır bir vergi yükü altında olması âdil değildir. Pandemi koşullarında işçiler ciddi bir yaşam savaşı içinde iken asgari ücret üzerindeki bu vergi ve kesinti yükü kaldırılmalıdır. Tüm ücretlerin asgari ücret kadar tutarı vergi dışı bırakılmalıdır. Vergide adaletin temeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasıdır. Ancak işçi sınıfının uğradığı bir başka vergi adaletsizliği de vergi dilimlerinden doğuyor. Mevcut sistemle adalet dilim dilim doğranıyor. Vergi dilimleri bilerek düşük tutularak ödediğimiz vergiler arttırılıyor. Asgari ücretli bir işçi dahi yılın ortasında ikinci vergi dilimine geçerek daha yüksek vergi ödüyor.
konak-beld.jpg [2]
Bu adaletsizliklere karşı DİSK’in 2021 asgari ücretine dair talepleri şunlardır:
- Salgın döneminde asgari ücret brüt asgari ücret -vergisiz ve kesintisiz- net olarak ödenmelidir!
- Bütçeden asgari ücrete nakit desteği sağlanmalıdır.
- Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı, tüm ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinden vergi alınmamalıdır.
- Salgın döneminde asgari ücret SGK işçi primleri bütçeden karşılanmalıdır.
- 2021 asgari ücreti Covid-19 salgınının getirdiği yeni yükler dikkate alınarak hesaplanmalıdır.
- Asgari ücret hesabında sadece işçinin kendisi değil, ailesi de esas alınmalıdır.
- Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret bütün işçi ve memurlar için ortak saptanmalıdır.
- 2021 asgari ücreti net 3.800 TL olarak saptanmalıdır.