
1 milyar 400 milyon nüfuslu Hindistan’da işçiler ve çiftçiler artan saldırılara, yoksulluğa karşı bir mücadele dalgası başlatmış durumda. Son yıllarda yüz milyonların katılımıyla dünyanın en kalabalık grevlerinin gerçekleştiği ülkede; fabrika işçilerinden çiftçilere, sağlık çalışanlarından öğretmenlere dek pek çok sektörden işçi ve emekçi özelleştirmelere, sefalet ücretine, kötü çalışma koşullarına “dur!” demek için bir araya geliyor, hakları için mücadele ediyor.
Tarım emekçileri “Kara Yasalara” karşı mücadele ediyor!
Hindistan’da hükümetin işçi ve çiftçi karşıtı yasalarına karşı başlayan mücadele devam ediyor. 26 Kasımda 250 milyon emekçinin katılımıyla gerçekleşen dev grevin ardından, başkent Delhi çevresinde kamplar kuran tarım emekçileri, 8 Aralıkta bir grev daha gerçekleştirdi. 3 haftayı geride bırakan eylemler, grev ve gösteriler tüm ülkede yankısını sürdürüyor.
14 Aralıkta 3. kez genel grev çağrılarını yineleyen emekçilere destek de büyüyor. Ülkenin dört bir yanından genç, yaşlı binlerce emekçi başkent çevresindeki otoyollarda bekleyen tarım işçilerinin yanına akın ediyor. Yemek çadırları, salgına ve olası yaralanmalara karşı sağlık çadırları kurarak dayanışmayı güçlendiriyorlar. Kilometrelerce uzaktan desteğe gelen 75 yaşındaki bir emekçi kadın; kardeşleri, çocukları mücadele ederken evde oturamayacağını ifade ediyor. “Modi bu yasaları geri çekmedikçe geri dönmeyeceğiz, bizlerin kararlılığını öğrenmeli!” diyerek tepkisini dile getiriyor. Tarım emekçilerine demiryolu işçilerinden öğretmenlere dek pek çok sektörden işçiler de grevlerle ve dayanışma eylemleriyle destek oluyor.
Çiftçi Birlikleri “kara yasalar” dedikleri yeni tarım yasalarının derhal kaldırılmasını talep ediyor.Tarım sektörünü tamamen tekellerin insafına bırakmayı ve devlet güvencesini kaldırmayı amaçlayan “kara yasalar”, asgari destek fiyatı denilen taban fiyatını kaldırıyor. Çiftçi birlikleri “kara yasaların” yürürlüğe girmesiyle birlikte, devletin tahıl satın almayı durduracağını ve özel şirketlerin fiyatları aşağı çekeceğini söylüyor. Böylece geçinmek için ürününü satmak zorunda olan çiftçiler tamamen dev şirketlerin insafına bırakılacak. Emekçiler, yeni yasaların daha fazla yoksulluk getireceğinin altını çiziyor. “Hükümet sabrımızı test ediyor, ancak vazgeçmeyeceğiz” diyorlar!
Sağlık emekçileri grevde!
hindistan-saglikcilar-IMG_4618.jpg [3]

Tüm Hindistan Tıp Bilimleri Enstitüsü AIIMS’de çalışan 5 binden fazla sağlık işçisi daha iyi ücret ve barınma koşulları talep ederek greve çıktı. Yeni Delhi’deki hastanede çalışan işçiler 14 Aralıkta ücretlerin yükseltilmesini, işe alım sürecinde cinsiyete dayalı ayrımcılığın son bulmasını, lojman koşullarının iyileştirilmesini istiyorlar.
Emekçiler uzun yıllardır taleplerinin karşılanmadığını vurguluyorlar. Salgını bahane gösterip grevi “kınayan” yetkililerin ikiyüzlülüklerine öfkelerini dile getiriyorlar. Afet Yönetimi Yasası kapsamında grevi “suç” olarak adlandıran Sağlık Bakanı işçileri korkutarak grevi bitirmelerini istiyor. Oysa daha birkaç ay öncesinde başbakan Modi hastalıkla mücadelenin ön saflarında yer alan sağlık emekçilerine minnettarlığını ifade etmiş, tüm ülkenin işçileri alkışlamalarını istemişti. Fakat kahraman ilan edilen işçiler haklarını almak için mücadeleye giriştiklerinde, bir anda suçlu oldular! Emekçiler hükümetin minnettarlığını sözle değil taleplerini kabul ederek göstermesini istiyorlar. Mücadele etmeden kazanım elde edemeyeceklerini söyleyen işçiler, sağlık hizmetlerinin aksamasının sorumlusunun hükümet olduğunu vurguluyorlar.
Güney eyaletlerinde işçiler eylemde!
wistron-workers-india-2020.jpg [4]

Başta Karnataka olmak üzere Hindistan’ın güney eyaletlerinde pek çok işletmede işçiler grevler gerçekleştiriyor. 13 Aralıkta Apple’ın akıllı telefonlarının üretiminin yapıldığı Wistron şirketine ait fabrikada 2 binden fazla işçi üretimi durdurarak ücretlerinin ödenmemesine, uzun mesailere, kötü çalışma koşullarına isyan etti. Şirketin koronavirüsü bahane ederek ücretleri %25 düşürmesini kabul etmeyen işçiler, yönetimle görüşmek istediler fakat talepleri kabul edilmedi. Bunun üzerine protestolara başlayan işçiler, gözaltına alınarak suçlu ilan edildiler. Ancak işçiler kendilerine yapılan bu haksızlığa boyun eğmeyeceklerini ifade ediyorlar.
bengaluru_farmers_protest_10122020_1200.jpg [5]

Wistron’daki isyandan bir gün önce Karnataka eyalet hükümetine ait dört nakliye şirketinde çalışan on binlerce otobüs şoförü, taşerondan çıkarılıp kadrolu çalışmak için bir grev başlattı. Özelleştirmelerin çalışma koşullarını daha da kötüleştirdiğini söyleyen işçiler, taşeron şirketlerin aradan kaldırılmasını talep ediyorlar. Kamuya bağlı çalışan işçilerin kendileriyle aynı işi yapmalarına rağmen daha iyi ücret aldıklarını ve iş güvenliği önlemleri alınarak çalıştırıldıklarını söyleyen taşeron işçiler, aynı haklardan yararlanmak istiyorlar. Ayrıca, salgın sırasında gerekli koruyucu ekipman olmadan çalışmaya zorlandıkları için 50 işçinin hayatını kaybettiğini, bu işçilerin ailelerine tazminat verilmesini talep ediyorlar.
Hükümet grevin çiftçi örgütlerinin “kışkırtmalarıyla” yapıldığını iddia ederek, işçilerin mücadelesine kara çalmak istiyor. Ancak on binlerce emekçi grevci işçi ve çiftçilerle dayanışma gösteriyor, protesto gösterilerine katılıyor. İşçiler greve ve mücadeleye devam edeceklerini haykırıyorlar.