İş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle en sık iş cinayetlerinin gerçekleştiği sektörlerin başında gelen tersanelerde yine bir iş cinayeti yaşandı. İstanbul’da Tuzla Gemi Tersanesinde 9 Ocakta gerçekleşen iş cinayetinde 25 yaşındaki İsmail Koyuncu adlı bir işçi hayatını kaybetti. Atagem taşeron firmasında yevmiyeci olarak çalışan İsmail Koyuncu, içinde bulunduğu sepetin devrilmesi sonucu 6 metre yükseklikten düşerek yaşamını yitirdi.
DİSK/Limter-İş Sendikası, Tuzla Gemi Tersanesi önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla iş cinayetini protesto etti. “Kaza, Kader Değil Bu Bir Cinayet” pankartının açıldığı eylemde işçiler tepkilerini “İşçiler birleşin, ölümleri durdurun”, “İnsanca çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganlarıyla dile getirdi.
Sendika adına basın açıklamasını okuyan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, Tuzla Gemi Tersanesinde İsmail Koyuncu’nun iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle yaşamını yitirdiğini vurguladı ve Koyuncu’nun bugüne kadar aynı tersanede gerçekleşen iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 12’inci işçi olduğuna dikkat çekti.
Saygılı açıklamada şöyle konuştu: “Azami kârları için zamandan tasarrufu kâr bilen, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini maliyeti arttıran gereksiz masraf olarak gören tersane patronları ve taşeronluk sistemi bu cinayete davetiye çıkarmıştır. Şayet arkadaşımızın üzerinde çalışmış olduğu sepetli vincin TS EN 280 standartlarına uygun, günlük ve aylık bakımı yapılmış olsaydı böyle bir sonuçla karşılaşmayacaktı İsmail Koyuncu arkadaşımız, aramızda olacaktı.”
Açıklamanın ardından tersane işçilerinin taleplerini sıraladı:
- Taşeronluk sistemi yasaklansın.
- Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılsın, sendika düşmanlığına son verilsin.
- İşçi sağlığı ve iş güvenliği için, üniversitelerden, meslek odalarından, barodan, sendikalardan, öncü işçilerden oluşacak inceleme, araştırma ve yaptırım yetkisi olan bir komisyon kurulsun.
- Salgın koşullarında zorunlu işler dışında çarklar durdurulsun aynı ücret üzerinde işçiler ücretli izne çıkarılsın.
- Covid-19 sağlıkta meslek hastalığı, iş yerlerinde iş kazası sayılsın.
Pandemiyi bahane eden patronlar iş güvenliği önlemlerini almıyor, işçilerin en temel haklarını gasp ediyor, iş saatlerini uzatıyor, işçilerin sendikal örgütlülüğüne saldırıyor ve bütün bunların üstüne siyasi iktidardan teşvik üstüne teşvik alıyor. İşçilereyse işsizlik, ücretsiz izin ve iş cinayetlerinde ölüm reva görülüyor! Genç bir işçinin daha iş cinayeti sonucu ölümü, işçilerin haklarını korumak bir yana ölmemek için bile mücadele etmekten başka bir yolu olmadığını bir kez daha gösteriyor!