2020 yılı işçi sınıfının haklarına yönelik büyük saldırıların gerçekleştiği bir yıl olarak geride kaldı. İşçilerin haklarını kırpmak, gasp etmek için her fırsatı değerlendiren sermaye sınıfı, koronavirüs salgınını da büyük bir fırsat olarak gördü ve siyasi iktidarın desteğiyle de bunu çok büyük oranda hayata geçirdi. Kısa çalışma ve ücretsiz izinler yaygınlaştırıldı, sendikal örgütlülük zayıflatıldı, yeni sendikal örgütlenmelerin önüne fiilen ciddi engeller dikildi. İşçilere bağışıklık sistemini güçlü tutma tavsiyesinde bulunan sermaye sınıfı, salgına karşı işyerlerinde etkili önlemler almak yerine sorumluluğu işçilerin sırtına yükledi. Bir yandan evde kal çağrıları yükseltilirken öte yandan işçiler sağlıksız koşullarda çalıştırılmaya devam edildi. Bağışıklık sistemini güçlü tutmanın en önemli yolu olan iyi beslenme ve dinlenme olanakları işçilere sağlanmadı. Birçok işyerinde işçilere verilen yemeklerin çeşitliliği azaltıldı ve daha ucuz yemekler verilmeye başlandı. Çalışma saatleri de alabildiğine uzatıldı. Bu duruma karşı çıkan işçilere de ücretsiz izinlerle gözdağı verildi. Hatta sözde işten çıkarma yasağına rağmen çok sayıda işçi işinden edildi.
Ağırlaşan çalışma ve yaşam koşulları nedeniyle işçilerin salgından etkilenme oranları ciddi oranda yükseldi. Virüsün zengin yoksul ayrımı yapmadığı propagandası sürekli tekrarlanırken, ağır çalışmaya ve kötü beslenmeye maruz kalan işçilerin hastalığa yakalanma oranının daha fazla olduğu görüldü. Salgın nedeniyle hayatını kaybeden işçilerin sayısı çok büyük oranda arttı. Zaten iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle her ay yüzün üzerinde işçinin canını alan iş cinayetlerine bir de salgın faktörü eklendi. Bu durum 2020 yılında gerçekleşen iş cinayetlerinde meydana gelen ölüm rakamlarına da yansıdı ve en çok işçi ölümü salgın nedeniyle meydana geldi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin 2020 yılı iş cinayeti raporu bu gerçekliği gözler önüne seriyor.
İSİG Meclisi’nin raporuna göre en az 2427 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 741 işçinin yaşamını yitirmesine neden olan Covid-19 hastalığı yüzde 31 ile birinci sırada yer aldı. 388 işçi trafik, servis kazası; 296 işçi ezilme, göçük; 237 işçi yüksekten düşme; 190 işçi kalp krizi ve beyin kanaması, 105 işçi şiddet; 104 işçi elektrik çarpması, 87 işçi zehirlenme, boğulma; 73 işçi intihar; 53 işçi patlama ve yanma, 27 işçi nesne çarpması, düşmesi, 21 işçi kesilme, kopma ve 105 işçi diğer nedenlerden dolayı yaşamını yitirdi. Toplam ölümlerin içinde sendikalı işçi sayısı 109 ile yüzde 4,49 düzeyinde oldu.
Ölen işçilerin arasında 48 Suriyeli, 28 Afganistanlı, 5 Türkmenistanlı, 4’er Gürcistanlı ve Özbekistanlı, 2’şer Azerbaycanlı, İranlı, Rusyalı ve Ukraynalı; 1’er Bulgaristanlı, Iraklı, Nepalli ve Pakistanlı en az 101 göçmen/mülteci işçi bulunuyor.
İş cinayetlerinin şehirlere göre dağılımının da verildiği raporda İstanbul’da 325, İzmir’de 111, Kocaeli’de 99, Ankara’da 80, Bursa’da 79, Antalya’da 67, Konya’da 66, Aydın’da 65, Denizli ve Samsun’da 61, Adana’da 60, Gaziantep’te 58, Sakarya’da 57, Manisa ve Şanlıurfa’da 54, Mersin’de 52, Van’da 46, Muğla’da 45, Diyarbakır ve Hatay’da 41, Kayseri’de ise 40 işçinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Rapora göre 2020 yılında iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin 148’i kadın işçi olurken yaşa göre dağılım ise şöyle;
- 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi,
- 15-17 yaş arası 46 çocuk/genç işçi,
- 18-27 yaş arası 258 işçi,
- 28-50 yaş arası 1079 işçi,
- 51-64 yaş arası 708 işçi,
- 65 yaş ve üstü 159 işçi,
- 155 işçinin yaş bilgisine ulaşılamadı.