
Bir yılı daha geride bıraktık. 2020’nin ilk aylarında hayatımıza giren pandemiyle birlikte yaşamımız içinden çıkılmaz hale geldi. İşsizlik, yoksulluk derken bir de üstüne gelen yasaklarla beraber nefes alamaz olduk. Biz işçiler için zor bir yıldı. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak çok şanslıyız çünkü içinde nefes alabildiğimiz, kendimizi ve zihnimizi tazeleyebildiğimiz bir işçi örgütümüz var. 31 Aralık-3 Ocak arasında derneğimizin sitesinde “Zamanı Karanlığa Boğanlara İnat Umut Ekiyoruz Yarınlara” başlığıyla yayınlanan akışı heyecanla takip ettim. Akış o kadar dolu doluydu ki anlatılabilecek her şeyi anlatmıştı. Takip ederken yeri geldi duygulandık, yeri geldi öfkelendik. Dünyanın her yerinden bir kare, biz işçi sınıfının yaşamından bir parça vardı, kimini şiirle, kimini resimle, kimini ise türkülerle dile getirmişlerdi. Bizler işçi sınıfı olarak birlik ve dayanışma içinde olursak bu sömürü düzenini tarihin çöp sepetine atarız. Yeter ki umudumuzu ve inancımızı kaybetmeyelim, bunun için çalışmaktan vazgeçmeyelim. Arkadaşlarımızla yan yana olamasak da duygularımız ve özlemlerimiz aynı. Burada bir kez daha gördük ki tarih deneyim ve derslerle dolu. Bizlerin yoluna ışık olan ve içimizdeki umudu ve mücadeleyi büyüten işçi örgütümüz UİD-DER’e bir kez daha teşekkür ediyorum.
Haydi, dudaklarımızdaki tuz
Ellerimizden fışkıran ter
Alnımızdaki tüm çizgiler
Haydi umut
Haydi akıl
Ey cesaret!
Soruyor sessizce yatan gölgeler
Yarın nelere gebedir?