KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası BTS ve Haber-Sen, üye ve yöneticilerine uygulanan baskı ve hukuksuz uygulamaların son bulması, sürgün ve ihraç kararlarının geri alınması talebiyle 4 Şubat günü TCDD Ankara Garı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendikaların üye, temsilci ve yöneticileri 2 ve 3 Şubat günlerinde Diyarbakır, İzmir, Malatya ve İstanbul’da Gar ve PTT başmüdürlükleri önlerinde basın açıklamaları yapmış ve Ankara’ya gelmek için yola çıkmışlardı. 4 Şubat’ta Ankara Gar önünde yapılan basın açıklamasına BTS ve Haber-Sen’in Ankara’da bulunan üyeleri, KESK’in ve üyesi sendikaların MYK üyeleri, KESK Ankara Şubeler Platformu ayrıca çeşitli siyasi partilerin temsilcileri katıldı.
Basın açıklamasını BTS Genel Başkanı Murat Oral yaptı. Oral Ankara’da toplanmalarının amacının; üyeleri, yöneticileri ve temsilcilerine karşı ayrımcı ve hukuk dışı uygulamaların geri alınması taleplerini ilgililere iletmek ve bu hukuksuzluklara sessiz kalmadıklarını, kalmayacaklarını vurgulamak olduğunu belirtti. “Bu sorumlulukla; yaşadığımız sorunları ve taleplerimizi buradan bir kez daha duyurmak istiyoruz” dedi.
Oral, alınan sürgün ve ihraç kararlarının sebebinin haksızlıklara boyun eğmeyen tutumları olduğunu şu sözlerle belirtti: “BTS ve Haber-Sen olarak; yaptığımız açıklamalarla, verdiğimiz mücadeleyle, nerede haksızlık, nerede adaletsizlik varsa karşısında durarak, nerede kamu zarara uğratıldıysa teşhir ederek, nerede liyakatsizlik, nerede hukuksuzluk varsa yargıya taşıyarak gerçek sendikacılığın adresi olmamız pek çok çevreyi rahatsız etmiştir. Bizlerin yaptığı gerçek sendikacılık karşısında rahatsız olan siyasi iktidar ve örgütlü olduğumuz kurumların yöneticileri tarafından sendikalarımız susturulması gereken bir kurum olarak görülmüş, bu nedenle üyeleri korkutulmaya, sindirilmeye, baskı altına alınmaya çalışılmış, şimdi de bu da yetmemiş olacak ki yasaları ve hukuku hiçe sayarak, temsilci ya da yönetici olup olmadığına bakmaksızın üyelerimiz hakkında sürgün ve ihraç kararları verilmektedir.”
Bütün bu yapılanların hukuka aykırı olduğunu belirten Oral basın açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Bu hukuksuzluklar açıkça Anayasaya, ulusal ve uluslararası yasalara aykırı olduğu gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa aykırılık taşımaktadır. Bu kararların alınmasında söz sahibi olan kurum yöneticilerine sesleniyoruz; ‘hukuka aykırı bir şekilde verdiğiniz bu kararlardan bir an önce vazgeçin!’ Bu haksız ve hukuksuz karar ve uygulamalarla bizleri yıldıracağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bizler tüm bu baskılar karşısında mücadeleden geri durmadık, bundan sonra da geri durmayacağız.”
Siyasi iktidar, “bizden olmayan, bize oy vermeyen, bize biat etmeyene yaşama hakkı yok” anlayışıyla işçilere, emekçilere, öğrencilere her türlü zulmü layık görüyor. Kamu emekçisini sürgünle, işçiyi ücretsiz izin dayatmasıyla, öğrenciyi üniversitesine atadığı kayyum rektörle hizaya çekmeye çalışıyor. Fakat tarihin hiçbir döneminde zulmeden ilelebet abat olmadı. İktidar, baskı ve sindirme politikalarına rağmen, hakları için direnen emekçilere boyun eğdiremiyor.