
Asgari ücretin belirlenmesini hepimiz dört gözle bekliyorduk. Bunlardan çok bir umudumuz yoktu zaten, bizi yanıltmadılar. “Ekmek yiyorlarsa o zaman aç değiller” diyen zihniyetin bizlere bunları layık göreceği belliydi. 2021’de asgari ücret 2825 lira 90 kuruş oldu. Bu 90 kuruş çok önemli, bakkala markete gittiğinde hiçbir işine yaramayan 90 kuruş. Bu rakamı duyunca şu 90 kuruşumuzu bakana mı bağışlasak acaba diye geçirmiştim içimden. Sakın ola açlığımızı dile getirmeyelim çünkü kuru ekmek de olsa bir şeyler yiyoruz. Bu ülkede maalesef ki yarım ekmek alan insanlar var. Lokantalardan yemek dilenen yaşlılarımız var. Sizlerle şahit olduğum, yerimde donup kaldığım bir olayı anlatayım.
Lokantaya çorba almaya gittim. Önümde bir teyze vardı, sanırım 60 yaşlarındaydı. Teyze “bana biraz çorba verir misiniz” dedi, lokantadakiler “hangisinden istiyorsun” diye sordular. Teyze “hangisinden verseniz olur” dedi ve ekledi: “Bana biraz da makarna verir misiniz?” Poşete koyup teyzeye fiyatını söylediler. Teyze “hani siz hayır yapıyorsunuz ya ben onun için geldim” dedi. Hiç seslerini çıkarmadan poşeti teyzeye verdiler. Malûmunuz onların da işleri çok iyi değil. Cumhurbaşkanı gibi teyzeye sen abartıyorsun “al bir keyif çayı iç” demediler. Ama teyzenin o anki söyleme tarzını, boynunu bükmesini hiç unutamadım. Mücadelenin içinde olmak gerektiğini bir kere daha aklıma kazıdım. Bu kahrolası düzende insanlar makarnayı bile dileniyorsa gerçekten bizim yapmamız gereken çok şey var. O bezirgân saltanatlarında efendiler duymuyor, görmüyorlar. Karınları tok ihtişamlarını sürdürüyorlar. Bizde bir atasözü vardır “tok açın halinden ne anlar” derler. Yiyin efendiler yiyin, bu yediğiniz halkın hakkıdır. Söyleyecek o kadar söz var ki içimiz öfke doluyor hırslanıyoruz, artık fabrikalarda makinelerden çok insanların öfkesini duyuyoruz. Fabrikalarda bir homurtu var, hayat pahalılığı sırtımızda bir kambur oluşturmuş durumda.
Bizler UİD-DER’li işçiler olarak umutsuz değiliz.“Umut ekiyoruz” diyerek yürüyoruz o güzel yemiş dolu dünyanın nimetlerinden nasiplenmeye. Önümüzde örnek almamız gereken bir sürü mücadele verilmiş şu yeryüzünde. Bizler biliyoruz yeryüzünün cennet bahçesine dönüşeceğini. Bunu yapacağımız yerde UİD-DER’dir. İyi ki tanımışım buradaki dostlarımı, hepsinden bir şeyler öğreniyorum. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Birleştikçe güçlü olduğumuzu biliyorum.