Kocaeli Şekerpınar’daki Migros deposunda çalışan işçiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası DGD-SEN’e üye olmuşlardı. Önce ücretsiz izin silahını kullanan patron, haklarını arayan işçileri işyerinden yalıtarak asgari ücretin yarısına mahkûm etmişti, işçilerin iki aydır süren kararlı mücadelesi karşısında da geçtiğimiz günlerde Kod 29 silahına başvurdu. Direnen işçileri “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı” davrandıkları iftirasıyla işten attı. İşçiler bu hukuksuzluk karşısında direnmeye devam ediyor.
Sormak gerekir; bu işçiler neyi iyi niyet ve ahlaka aykırı yaptı? Haklarını aramaları ve sendikalaşmaları mı “ahlak ve kötü niyet kurallarına aykırı?” Asıl kötülük yapan ve ahlaksızca yalan söyleyen patronlar değil mi? Çok açık ki sadece Migros patronu değil, patronların eline pandemi bahanesiyle Zorunlu Ücretsiz İzin ve Kod 29 silahını verenler de işçilerin işten atılmasından sorumludur!
Migros Depo işçileri haksızlığa, hukuksuzluğa, Kod-29 zulmüne karşı direniyorlar. Gerek Şekerpınar’daki Depo önünde, gerek Migros mağazalarında, gerekse de İstanbul’daki Anadolu Grup Genel Müdürlüğü önünde… Onlar bulabildikleri her alanda seslerini duyurmaya, vazgeçmeyeceklerini vurgulamaya çalışıyor, hakları için mücadele ediyorlar. İnançlı ve kararlı olduklarını, birbirlerine güvendiklerini söyleyen Migros Depo işçileri: “bu yolda dimdik ilerleyeceğiz. İşçilerin onuru ile oynamanın mutlaka bir bedeli olacak!” diyorlar.