
Ankara Üniversitesi yemekhanelerinde taşeron Tadal şirketinde çalışan işçiler, ücretleri ödenmediği, çoğu farklı yerlere sürgüne gönderildiği, çalışma saatleri arttırılarak ve ücretleri ödenmeyerek fazla mesaiye bırakıldıkları için 26 Eylülde boykota başlamışlardı. Daha sonra boykot, verilen sözlerin tutulmaması yüzünden fiili iş bırakmaya dönüşmüş ve Ankara Üniversitesi’nin tüm yemekhanelerinde üretim durmuştu. Görüşmeler sonucu anlaşma sağlanmış ve işçiler işlerine dönmüşken 17 Kasım itibariyle taşeron Tadal şirketinin sözleşmesi feshedildi ve işçiler yine ortada bırakıldı. İhaleyi yeni alan şirket ise direnişçi işçilerle çalışmamak için çeşitli bahaneler ileri sürüp yemekhaneye kendi personelini yerleştirmek için adımlar atmaya başladı. Bu süreçten sonra, 19 Kasım itibariyle işçiler yemekhanelerinden çıkmayıp işgale başladılar. İşgalde işçilerin yanında öğrenciler de yer aldı. Geceyi işçilerle beraber üniversitede geçiren onlarca öğrenci, işçilerin mücadelesine büyük destek verdi.
20 Kasım günü ise yaklaşık 100 öğrenci Rektörlük önünde bir basın açıklaması yaptı. Beşevler Metrosundan Rektörlük önüne yürüyen öğrencilerin önüne, her haklı mücadelede olduğu gibi bu kez de polis barikatları çıktı. Bir süre sonra öğrencilerin kararlılığı ile barikat açılınca Fen-Edebiyat Fakültesinde bulunanank-4.JPG [1]
Basın açıklamasını öğrenciler adına bir öğrenci temsilcisi okudu. Açıklamada şunlar söylendi: “Dünyada yoksulları etkileyen krizin faturasını ülkemizde de tüm emekçi kesim yaşamaktadır. Bunların en yakın örneklerini bugün Ankara Üniversitesi’nde yemekhane çalışanları ve öğrenciler yaşamaktadır. Yemekhane işçileri bir buçuk aydır maaşlarını alamadıklarından ve Ankara Üniversitesi öğrencileri ise bu süre zarfında düzenli olarak yemek çıkmadığından dolayı mağdur durumda bırakılmıştır. Bugün dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeler anti-bilimsel, anti-demokratik uygulamalarla üniversitemizde de yaşanmaktadır. Bu yaşanan sorunlara karşı bizler de öğrenciler ve işçiler olarak bu haklı mücadelemizi sonuna kadar sürdürüp; yemekhane işçilerinin talepleri ve biz öğrencilerin de nitelikli ve sağlıklı yemek yeme talepleri kabul edilene kadar ank-5.JPG [2]
Basın açıklaması sloganlarla sona ererken, toplu bir şekilde metroya gelen öğrenciler metroya da kart basmadan girdiler ve sloganlarına metroda da devam ettiler. Daha sonra Cebeci Kampüsü’ndeki yemekhaneye geçildi ve son durum gözden geçirildi. Bu süre zarfında işçi temsilcileriyle yeni şirket ve rektör görüşme yaptılar fakat bir sonuç alınamadı. İşçiler ise talepleri kabul edilmeden yemekhaneyi terk etmeyeceklerini belirttiler.
Bu sürecin başından bu yana biz UİD-DER’li öğrenciler de işçilerin yanında onlarla birlikte mücadele ediyoruz. Bizler, hakları için mücadeleye girişen işçilerle saflarımızın aynı olduğunu biliyor ve bu mücadele içinde bunu daha açık görüyoruz. İşçiler ve onlarla aynı saflardaki biz devrimci öğrenciler örgütlülüğümüzü güçlendirip sınıf mücadelesinin doğrularıyla hareket edersek mutlaka başaracağız.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!