
Almanya’da metal işçileri, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine 1 Mart günü ülkenin 150 bölgesinde uyarı eylemleri başlattı. Ocak ayının başından bu yana kısa süreli uyarı eylemleri yapan işçiler, TİS görüşmelerinden olumlu sonuç alınamaması nedeniyle eylem kararı aldılar. IG Metall sendikası ile metal patronlarının örgütü Gesamtmetall arasında bir anlaşmaya varılamaması nedeniyle eylemlere devam diyen işçiler, barış sürecinin bittiğini belirttiler. IG Metall sendikası, Mercedes-Benz, Audi, BMW, Porsche gibi otomobil fabrikalarında çalışan işçilerin de içinde yer aldığı yaklaşık 3 milyon metal işçisini temsil ediyor.
İşçilerin en temel talepleri; kazanılmış haklarını korumak, ücret zammı ve mevcut haftalık çalışma süresinin 35 saatten 28 saate indirilmesiydi. Patronlar ise ücret zammının kabul edilemez olduğunu söylüyor ve çalışma sürelerinin kendi lehlerine esnetilmesini istiyorlar.
Türkiye’de de metal işçileri benzer bir süreç yaşamış, 3 ay süren görüşmeler boyunca 130 bin metal işçisi çeşitli eylemler ve yürüyüşlerle taleplerini duyurmuşlardı. 2 Şubatta grev kararı alınmıştı. MESS’in %3,2’lik zam teklifine ve 3 yıllık sözleşme dayatmasına direnen metal işçileri 2 yıllık sözleşme imzalamış ve %24,63’lük bir zam almışlardı.
Ekonomik krizin faturasını işçi sınıfına kesmek isteyen patronların her yerde izledikleri yöntemler ne kadar da birbirine benziyor. İşçileri düşük ücretlere mahkûm etmek, uzun süreler ve esnek çalıştırmak, kazanılmış sosyal hakları gasp etmek… İçinden geçtiğimiz kriz koşullarında Covid-19 salgınını da kendi lehlerine kullanan patronlar, işçi sınıfını tamamen istedikleri gibi yönetmek istiyorlar. İşçi sınıfı patronların bu saldırılarına örgütlü bir güçle direndiğinde karşı koyulabileceğini gösteriyor.