
Türkiye’de resmi olarak ilk koronavirüs vakasının açıklanmasının üzerinden bir yıl geçti. Salgın gerekçesiyle toplum baskı altına alınırken ve işçi sınıfının haklarına saldırı artarken, işçiler çalışmaya devam etti. Milyonlarca insan kısa çalışma ve ücretsiz izin adı altında 3 kuruş parayla geçinmeye mahkûm edildi. Öte yandan patronlara önemli avantajlar sunuldu. İşçilerin sigorta primlerini ve ücretlerini bile ödemeyen patronlar, işyerlerinde eskisinden çok daha yoğun bir çalışma temposuyla işçileri çalıştırdılar. Patronlar, iş güvenliği önlemlerini eskisine göre daha fazla gevşettiler. İşyerlerinde en temel hijyenik koşullar oluşturulmadı. Patronların önlemden anladığı, salgın gerekçesiyle işçilerin yan yana gelmemesi ama tezgâhta yan yana yük hayvanı gibi çalışmasıdır. Bu nedenle iş kazaları ve iş cinayetleri kesintisiz devam etti. İş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle hayatını kaybeden, sakatlanan işçilerin arasına salgın hastalık nedeniyle yaşamını yitiren işçiler de eklendi. Sınıf ve ırk ayırmıyor denilen salgın, yoksulluğa mahkûm edilen, bağışıklık sistemi zayıflayan işçilerin ve emekçilerin canını aldı. Salgın tam anlamıyla bir işçi sınıfı hastalığına dönüştü.
Covid-19’a bağlı işçi ölümleri, İSİG Meclisinin aylık iş cinayetleri raporlarına yansıdığı gibi, diğer nedenlerin önüne geçmiş bulunuyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin Şubat ayına ait iş cinayetleri raporuna göre, geçen ay en az 138 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bu işçilerin yüzde 25’i Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi.
İş cinayetleri raporuna yansıyan diğer veriler şöyle:
- 7 kadın işçi, 4 çocuk işçi hayatını kaybetti.
- Hayatını kaybeden işçilerin 46’sı 51 yaş üstü.
- Üçü Suriyeli, biri İranlı, biri Ugandalı 5 göçmen/mülteci işçi hayatını kaybetti.
- Ölen işçilerin 6’sı tekstil ve sağlık işkollarında çalışan sendikalı işçilerdi.
- İş cinayetleri en çok sağlık ve inşaat-yol işkollarında gerçekleşti.
- İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımında yüzde 25’le Covid-19 başı çekti. İş cinayetlerinin yüzde 16’sı ezilme-göçük nedeniyle, yüzde 16’sı trafik-servis kazası, yüzde 11’i yüksekten düşme nedeniyle gerçekleşti.
- En çok ölüm İstanbul’da gerçekleşti. İş cinayetleri toplam 49 şehirde meydana geldi. Bangladeş, Gürcistan, Irak, Rusya ve Ukrayna’da da gurbetçi işçiler iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirdiler.
Sağlık emekçileri salgının birinci yılında taleplerini dile getirdi
Koronavirüs salgının 1. yılında sağlık meslek örgütleri tarafından basın açıklamaları gerçekleştirildi. 11 Martta İstanbul’da Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi ve 12 Martta Ankara’da Gazi Üniversitesi Hastanesi önünde yapılan basın açıklamalarında, sağlık emekçileri salgın nedeniyle yaşamını yitiren meslektaşlarını andılar ve karşılanmayan taleplerini bir kez daha dile getirdiler. Sağlık emekçileri,
- Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi,
- Şiddet, mobbing ve baskıların son bulması,
- Ek göstergelerin arttırılması,
- Fiili hizmet zammı,
- OECD ülkeleri ortalamasında kadrolu, güvenceli personel istihdamı yapılması,
- Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık emekçilerinin göreve başlatılması taleplerini dile getirdiler.