Yaklaşık 160 gündür Systemair HSK işçileri olarak direnişteyiz. Sermaye sınıfı geçtiğimiz günlerde bir kez daha saldırıya geçti. Sendika üyesi işçiler, 17 Mart tarihi itibariyle bir kez daha ücretsiz izin saldırısıyla karşı karşıya bırakıldı. Bir yandan işler yetişsin diye taşeron işçileri fazla mesailere bırakıyorlar. Diğer yandan da fabrikadaki sendika üyesi arkadaşlarımıza etmedikleri zulmü bırakmıyorlar. Peki, bunun hesabını soran var mı patronlardan? Bize “neden fabrika kapısının önünde direniştesiniz?” diye soran bir yetkili var mı? Yaşadığımız sorunları dinleyen bir yetkili mecra var mı karşımızda?
Evet, bizlerden açlık sınırındaki ücretle iyi bir baba olmamız bekleniyor. Peki, bu kadar olumsuzluğun içinde işçiler bu gücü nasıl bulsun? Bence en mühim soru bu. Biz bu gücü bir tek şeyden alabiliriz; sınıf dayanışmasından! Biz direnişimizde mücadelemizi sürdürürken, diğer fabrikalarda çalışan işçi kardeşlerimizin, abilerimizin, ablalarımızın bizleri düşündüğünü biliyoruz, hissediyoruz. Evine ekmek alan bir işçinin, aklına biz geldiğimizde maddi ya da manevi dayanışma göstermesini görüyor ve yaşıyoruz.
Bu dayanışma ruhu, onuru ve ekmeği için mücadele eden bizlere öylesine büyük bir moral ve güven veriyor ki, kelimelerle anlatmak mümkün değil. Biz görüyor ve anlıyoruz ki, işçi sınıfının birbirinden başka dostu yok. Bu mücadele sınıf kardeşliği bağıyla başarıya ulaşacak. Bizlerin derdiyle dertlenen temiz yürekli işçi kardeşlerimizin dayanışmasıyla başarıya ulaşacak. Mücadele eden tüm işçilerle dayanışmayı yükseltelim diyorum ve mücadelesini devam ettiren bütün işçi kardeşlerimi selamlıyorum.