
Tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Görmediğimiz, yaşamadığımız daha ne kaldı ki diye düşünüyor insan. İşte öyle bir zaman... İşsizliği, yoksulluğu, türlü hilelerle işten atmaları, hukuksuz bir şekilde çıkardıkları genelgelerle, KOD-29’larla işçilere yaşattıkları cehennemi… Daha birçok şeyi pandeminin arkasına gizlemeye çalışıyorlar.
Kulaklarımız neler duydu, gözlerimiz neler gördü… Derdini anlatan, evimize ekmek götüremiyoruz diyen esnafa “al bir keyif çayı iç” pişkinliğini mi söyleyelim, “bu ülkede yoksulluk yoktur” diyen aymaz bakanları mı? Soma’da yakınlarını kömüre gömmüş bir kardeşin yerlerde tekmelenmesini mi? İhmal nedeniyle oğlunu tren kazasında yitiren bir annenin adalet aradığı için haksız yere yediği para cezasını mı? Eşine pazar parası veremediği için intihar eden emekçiyi mi? Karaman’da oğlu göçük ve suyla dolan maden ocağında kalan Ayşe anamızın sesi hâlâ kulaklarımızda; “Oğlum yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?” Küçücük bir çocuğun ekmeğini elinden aldılar, tezgâhına el koydular, “bırakın laaaan” haykırışlarını duydu kulaklarımız, yüreğimiz yandı. Güçleri 9 yaşındaki çocuğun tezgâhına yetebildi… Masum kadınlarımızın, kızlarımızın haykırışlarını, feryatlarını duyduk, “yaşamak istiyoruz” çığlıklarını duyduk… Ama yaşatmadılar, sahip çıkmadılar. Güçleri bu kadınların yaşamasına “yetemedi” ama bir çocuğun seyyar tezgâhını kırmaya yetti…
Egemenlerin işçilere, emekçilere yaşattığı acılar yetmedi… Boşalan kasaları doldurmak için, nerede nasıl takla atacaklarını bilemez haldeler. Ülkeyi öyle bir hale getirdiler ki pandemide turistlerin Türkiye’ye gelmesi için, daha doğrusu döviz gelmesi için yaptıkları akıllara zarar. Önce Dışişleri Bakanı Almanya’da konuştu, “turistin göreceği herkesi aşılayacağız” diye. Kültür ve Turizm Bakanlığı “turistleri gören” herkesin “keyfine bak, aşılıyım” yazılı maske taktığını gösteren bir tanıtım videosu yayınladı. Döviz gelecek diye, sokak hayvanlarının kulaklarına takılan küpe misali, aşılıyız maskesi ile aşağılandık. Bu ne rezalettir! Bu ne kadar aşağılık bir düşüncedir! Ne halt yiyeceklerini şaşırmış durumdalar. Bu şaşkınlıklar, aymazlıklar, iş bilmezlikleri ile kalkacaklar bir de “Batı bizi kıskanıyor” diyecekler. Neyinizi kıskansınlar? Çürümüş düzeninizi mi? Üç kuruş uğruna milyonlarca insanı, çalışanı aşağılamanızı mı? Videoyu kaldırdılar tepkiler üzerine ama o zihniyet hâlâ yayında, hâlâ başımızda! O zihniyet bu ülkeyi yönetiyor, utanmadan arlanmadan gözlerimizin içine bakmaya devam ediyorlar.
Gün olacak, devran dönecek. Bizlere, işçi sınıfına yaptığınız tüm haksızlıkların, katliamların, aşağılamaların hesabını bir bir vereceksiniz. Bunların hesabını sizden soracağız. Yarattığımız tüm güzelliklerin, yaşamın sahibi elbet bir gün biz olacağız.