Dünyanın önde gelen peynir üreticilerinden biri olan Bel Karper fabrikasında işçilerin hak mücadelesi devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının uzun yıllara dayanan örgütlenme çalışmaları sonucunda fabrikada çoğunluk sağlanıp yetki alınmış ancak patron, sendikayla toplu iş sözleşmesi (TİS) masasına oturmaktan kaçmıştı. Bununla da kalmayarak baştemsilciyi Kod 29 bildirimiyle işten atıp 12 işçiyi de ücretsiz izine göndermişti. Tekirdağ Çorlu’da bulunan fabrika önünde sendikalarıyla birlikte direnişe başlayan işçiler, verdikleri mücadelenin etkisiyle geçtiğimiz haftalarda patrona geri adım attırarak işbaşı yaptılar. Fakat patron hâlâ TİS masasına oturmamakta direniyor, hukuksuz bir şekilde işten çıkardığı baştemsilciyi işe almıyor. Bel Karper patronunun hukuk tanımaz bu tutumuna karşı işçiler, arkadaşlarına ve sendikal haklarına sahip çıkarak greve başladılar.

17 Mayısta fabrika önünde toplanan işçiler, işbaşı yapmadılar ve fabrikaya grev pankartı astılar. Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya, grev alanında şöyle konuştu: “Bu ülkede alnının teriyle, emeğiyle evine ekmek götüren işçiler hakkını aramadığı sürece kimse onlara hak vermiyor. Biz biliyoruz ki güzel olan hiçbir şey kolay elde edilmez. Senelerdir bu işyerinde çalışıp evimizi geçindiremiyoruz. Çocuğumuza iyi bir eğitim ve gelecek sunamıyoruz.” Yoksulluğa mahkûm ettiği işçiler hakkını aradığında kapıyı gösteren, sendikal örgütlenmeyi baltalamak isteyen patrona ve yöneticilerine seslenen Karlıkaya: “Hadi buyurun, makineleri çalıştırın şimdi” dedi. Karlıkaya, Bel Karper’de verilen mücadeleyi omuz omuza büyüteceklerini dile getirirken, “Bugünden sonra Bel Karper işçisine korku yok. Bugünden sonra sizi korkutanlar korksunlar. Sizler emeğinizi, ekmeğinizi helalinden evinize götürmek isteyen insanlarsınız” dedi.

Daha sonra grevi başlatmak için sözü Tekgıda-İş Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri İbrahim Ören aldı.  Bel Karper’deki mücadele sürecini aktaran Ören, greve dair şöyle konuştu: “Bugün bu mücadeleyi kazanmak için buradayız. Emeğimizin ekmeğimizin peşindeyiz. Birlik ve beraberlik içinde bu mücadeleyi kazanacağız. Yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik. Masadan kaçan işveren, emekçisinin hakkını artık görmek zorundadır.” İbrahim Ören, “Grevimizi başlatıyoruz, hayırlı olsun” diyerek konuşmasını sonlandırırken, işçiler grev alanında halaylar çekti, oyunlar oynadı.