İsrail devletinin Filistin halkına yönelik saldırılarında 65’i çocuk 230 kişi katledildi. İsrail egemenlerinin Filistin’e yaşattığı vahşet dünyanın pek çok ülkesinde farklı din ve ırktan on binlerce emekçi tarafından protesto edildi. Filistinliler İsrail devletinin zulmüne karşı bir kez daha mücadele etti. Şimdilik ateşkes ilan edilmiş durumda. Fakat Filistinli emekçiler 70 yılı aşkın süredir İsrail’in saldırılarıyla, katliamlarıyla karşı karşıya kalıyorlar ve doğup büyüdükleri, yaşadıkları toprakları savunmaya devam ediyorlar. Bu nedenle 10 Mayısta başlayan hava saldırılarına karşı İsrail’i protesto etmek için 18 Mayısta genel grev gerçekleştirdiler.
Sendikaların ve çeşitli politik grupların örgütlediği genel greve on binlerce emekçi katıldı. İsrail’de yaşayan emekçiler de genel greve destek verdi. Bankalar, ulaşım, eğitim ve daha birçok sektör durdu. İşgal altındaki Batı Şeria’da Ramallah, Tulkarm kentleri başta olmak üzere birçok bölgede yürüyüşler ve protesto gösterileri düzenlendi. On binlerce emekçi hınca hınç caddeleri doldurdu, hep bir ağızdan özgürlük taleplerini yükseltti. Saldırılarda yaşamını yitirenler anıldı. “Biz özgürlüğümüz için haykırırken, onlar ölmemiz için bağırıyor!”, “Özgür Filistin!” sloganları atıldı. Aynı gün Belçika’dan İngiltere’ye dünyanın birçok ülkesinde de işçi ve emekçiler Filistinli sınıf kardeşlerinin genel grevine destek vermek için çeşitli protesto gösterileri düzenlediler.
Bu süreç egemenlerin ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Dünyanın her yerinde egemenler İsrail’i kınamakla yetinirken, işçi ve emekçiler anlamlı dayanışma eylemleri düzenliyor. Hükümetlerinin İsrail’e karşı gerçek bir tutum almasını talep ediyor. Filistinlilerin gerçekten haklarına, topraklarına ve özgürlüklerine kavuşmaları Ortadoğu’da ve dünyada işçi sınıfının dayanışma ve mücadele bayrağını yükseltmesine bağlıdır.