
Tarih ana ilk bizi doğurdu
Bizdik ateşi Prometheus’un, aydınlık bizim elimizde büyüdü
Bizdik zamanların ilk cemresi, hayat bizim elimizde yeşerdi
Ardı sıra gelenleri bizden sorun
Pamuğu biz eğirdik asırda, hamuru biz yoğurduk
Kömürde biz karardık ilkin, demirde biz eridik
Açlıktan biz sarardık ilkin, göç yollarına biz dizildik
Ezildik, ezildik
Ardı sıra her çağda biz öldük, biz öldürüldük
Ey zalim sevinme
Eğmedik başımızı, her çağda yeniden dirildik
Sabırla büyüttük sevdamızı, sabırla büyüttük öfkemizi
Büyüdük, büyüdük
Ardı sıra titrettik kibrin saltanatını, yırttık zulmün karanlığını
İsyanı Spartaküs’ün bizden doğdu
İsyanı Spartaküs’ün Mayıslar, Ekimler, Haziranlar doğurdu.
Gerçek sahipleri eski dünyanın, yaktı ateşini Prometheus’un, çağırdı yeni bir dünyayı
Mayıslar’ın, Ekimler’in, Haziranlar’ın anası bir çocuk doğurdu
Bir çocuk gülümsemesi esti dört bir yana, dört bir yana kavuştu
Mümkündü kurmak yeni bir dünyayı, haberleri geliyordu yeni bir dünyanın
Dört bir yanda gülecekti çocuklar
Çocuklar, dört bir yanda el ele verecekti
Haramileri eski dünyanın kesti yollarını çocukların, boğdu güneşini yarınların
Susturdu haberlerini yeni dünyanın
Bir nicedir haramilerin elindesin şimdi
Bir nicedir mazluma işler kuralın, yasan
Ve bir nicedir susan, bir nicedir kan kusan
Bir nicedir derdin, tasan
Kahrı sana yazmış bu nizam, zehri senin için akar pınarlarından
Kahreyleyip bu kahr-ı nizama, küfreyleyen bu bahtı yazana
Ve gören bir nicedir bu baht-ı bidadı, bilen elindeki asırlık mirası
Ey bu baht-ı bidadın bezirgânları, tarihin evlatları koymaz mirasını sana
Ve ey tarihin evladı, tarih ana yalnız sana bahşediyor bu mirası
Kıymetini bil diye anın, zamanların ötesinden sesleniyor
Sen ilk çağdan çıkıp uzaya fırlayan
Marsa senin emeğin indi, senin emeğin ateşi bulan
Fabrikaları yürüten, şehirleri aydınlatan senin emeğin
Ve çarık ve sarık ve karnı yarık evladının yırtık hırkası senin emeğin
Ve çarıktan ve sarıktan ve karnı yarık evladının yırtık hırkasından çıkan
Şehirleri, fabrikaları çalan, doymazlıktan çatlayan
Dünün, bugünün firavunları
Senin emeğini yedi hepsi
Senin emeğinle yürüyor bu yağma, bu talan
Uyan ey tarihin evladı uyan
Bak şanlı tarihine, yeniden kuşan
Birileri vardı
Birileri var
Birileri hep olacak
Bir nicedir çekip cesaret kılıcını kınından, zulme karşı çıkan
Korku duvarlarını birlikte yıkan, umut türkülerini birlikte söyleyen
Bir nicedir dostunu dostuna katan, bir nicedir kavgaya adım atan
Bir nicedir güzel günleri düşleyen, aşkı kavgasında besleyen
Ve bir nicedir kavuşturan ellerini dünyanın
Ve bir nicedir sana, sevdasına kavuşan
Birileri hep olacak
Ey tarihin evladı
Güneş bugün sana selam vererek doğdu
Güneş bugün gülerek doğdu
Büyüt sabırla sevdanı, büyüt sabırla öfkeni
Haramileri yenecek kadar büyüt
Son kavganı verecek kadar büyüt
İlk seni doğurdu tarih ana ve son sana sesleniyor
Ey kökleri cihanı saran
Zincirlerinden başka kaybedecek şeyi olmayan
Kaldır başını, dinle toprağı, suyu, havayı
Toprakta, suda ve havada seni doğuranlar
Toprakta, suda ve havada senden doğacaklar
Sahip çık mirasına
Eşit bölüş toprağın, suyun ve havanın üstündekileri
Hayat bırak toprağın, suyun ve havanın üstündekilere
Ve toprağı, ve suyu, ve havayı senden çalanlara boyun eğme
Haykır ey tarihin evladı
Dönüyor dünya ve dönecek
Toprağı, suyu ve havayı çalanlar, tarihin çöplüğünü boylayacak
Dönüyor dünya ve dönecek
Mayıslar, Ekimler, Haziranlar doğuranlar,
Yani tarihin evlatları
Yani Prometheus’ları bugünün
Yeni bir dünya kuracak