Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > Gündem > İşçiler Nasıl Yaşıyor, Ne Düşünüyor? > Bir İşçinin Mirası

Bir İşçinin Mirası

Gebze’den bir metal işçisi

26.05.2021

Sizlere Gebze’den bir metal işçisi olarak yazıyorum. Bugün sizlere ilkokul çağlarımı anlatacağım. Bizler 90’lı yıllarda zor şartlarda geçinen işçi bir babanın evlatlarıyız. Tıpkı okuldaki diğer arkadaşlarım gibi doğru dürüst kitaplarımız yok, ayakkabımız yok, elbisemiz yok. Doğru dürüst gıda alamıyoruz. Hatırlıyorum, bir gün okulda sınıf öğretmenimiz bize tek tek “çocuklar büyüdüğünüzde ne olmak istersiniz?” diye sormuştu. Kimimizin doktor, kimimizin mühendis ve kimimizin öğretmen olmak gibi güzel hayalleri vardı. Hepimizin ortak hayali ise güzel bir gelecekti. Gel gör ki yaşımız 20-30 oldu ve ister doktor, ister öğretmen, ister fabrikada çalışan olsun hepimiz işçi olduk, işsiz olduk, ev kadını olduk, emekçi olduk. Hepimiz yine yoksul olduk. Demem o ki geçim derdi neticesinde hayallerle gerçekler uyuşmadı. Zaten nerde görülmüş ki işçi bir annenin, babanın çocuğunun kendi alın teriyle, çalıp çırpmadan zenginleştiği veya yüksek makamlara çıktığı? Bizim okuduğumuz okul bile zengin çocuklarının okullarından farklıydı.

Aslında bakıyorum da bizim kaderimiz, tıpkı annemizin, babamızın kaderine benziyor. Fabrikalarda arkadaşlarla sohbet ettiğimizde “baban ne iş yapıyor” diye soruyorlar. Ben de “babam işçi ben de bir işçiyim ve benim çocuklarım da işçi olacak” diyorum. Aslında işçiliği kötülediğim yok. Kader demişken aslında bizden sonraki nesillere yani çocuklarımıza, işçiliği, sınıfı, mücadele ile hak alınması gerektiğini iyi öğretmeliyiz. Onların da gerçekleri öğrenmesini sağlamalıyız. Bunu yaparsak hayat değişir. Zulüm de eşitsizlik de sömürü de kaderimiz olmaktan çıkar. Geleceği kendi ellerimizle kurarız. Belki çocuklarımıza en fazla bir ev ya da araba bırakıp belki de kendimizce “biz çocuklarımıza iyi bir gelecek bıraktık” diyebiliriz. Oysa gerçekten çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak istiyorsak, onlara kendilerine inanmalarını, zulmün karşısında boyun eğmemelerini, dayanışmanın gücünü ve birlikten kuvvet doğacağını anlatmalıyız. Bizim işçi sınıfının çocuklarına bırakabileceği en büyük miras bu olacaktır.

Hani eskiden herkesin severek izlediği “Şirinler” diye bir çizgi film vardı. Ben de severek izlerdim. Yaramazlıkta da üstüme yoktu. Annem ve babam “Şirinler” başladığında bana “iyi bir çocuk olursan, yaramazlık yapmazsan Şirinleri izlersin, onları gerçekten de görürsün” diye söylüyorlardı. Söz verip öyle izlerdim. Bugün hepimizin çocuğu işçi olacak. Ama onları öyle güzel günler beklemediğini hepimiz bir şekilde görüyoruz, yaşıyoruz ve seziyoruz. Haklarımız gasp ediliyor, ücretlerimiz hızla eriyor ve hızla yoksullaşıyoruz. İşçi abilerim, ablalarım ve kardeşlerim, bu yapılan saldırılar karşısında öyle ezik bir şekilde durmak mı, yoksa birliğinle, dayanışarak kuvvetle çıkmak mı? Ben diyorum ki, çocuklarımıza “Şirinleri” gösteremezsek de onlar için güzel bir gelecek kurabiliriz!

  • İşçiler Nasıl Yaşıyor, Ne Düşünüyor? [1]

Kaynak URL: https://uidder.org/bir_iscinin_mirasi.htm?qt-diger_makaleler=0

Links
[1] https://uidder.org/koseler/isciler_nasil_yasiyor_ne_dusunuyor