
Son dönemlerde bitcoin, döviz ve altın gibi yatırım araçları insanların gündeminde. Hemen hemen herkes bu yatırım araçlarını takip ediyor. “Acaba bugün artış oldu mu, fiyatlar ne durumda?” diye takip ediliyor.
İşyerinde bir arkadaşım ufak bir birikim yapmış. Onunla da altın almış. Birkaç gün önce denk geldim, sürekli altın fiyatlarına bakıp duruyor. “Hayırdır ya? Dikkat ediyorum da sürekli fiyat takibi yapıyorsun” dedim. “Ya sorma altın aldım, fiyat sürekli düşüyor, ona bakıyorum. İyi mi yaptım, kötü mü, bilemedim. Sence ne yapmalıyım? Zarar etmek istemiyorum. Bitcoinde iyi para var diyorlar, oraya mı dönsem zararımı kurtarayım?” dedi. Ben de “valla ben bitcoin filan anlamam, paran varsa yağa yatır. Oradan daha çok kazanırsın” diye şakasına takıldım. Ekonomik krizin biz işçiler üzerindeki ağır tahribatı yüzünden örgütsüz işçilerin hemen hepsi küçük bir miktar da olsa parasını korumak ya da arttırmak için son zamanlarda bu yollara başvuruyorlar. Çevremizde bitcoine bulaşmamış işçi arkadaşımız yoktur. Alacak parası olmayanlar bile bitcoin piyasasını sıkı sıkıya takip ediyor, ne oldu ne bitti diye. Kısa yoldan para kazanmayı vadedenlerin sayısı da artıyor. Bu süreçte üç kuruş parasını buralara yatırıp kaybedenlere, dolandırılanlara tanık olduk. Ben de arkadaşıma dilim döndüğünce bunları anlattım. Çözümün oralarda olmadığını birlik ve mücadeleden geçtiğini söyledim. Sonra o da bana takılarak “haklısın, yağa yatırım kazandırır” dedi.
Biz işçileri bitcoin, borsa veya döviz alımları değil örgütlenmek kurtarır. Eğer işçiler olarak örgütlenip mücadele edersek hayat şartlarımızı daha iyi yerlere getirebiliriz. Kendimiz ve çocuklarımız için daha iyi, daha güzel, yaşanılası bir dünya kurabiliriz.