
Son günlerde insana pes dedirten, insanın aklı ile oyun oynayan şeyler duyuyor, görüyor ve izliyoruz. Kolayından nasıl zengin olunduğuna, devlet kaynaklarının nasıl yağmalandığına şahit oluyoruz. Bakanların, bürokratların ve diğer yetkililerin konumlarını kullanarak şirketlerini daha da büyüttüklerini, çeşitli kamu kuruluşlarında, özel şirketlerde güya danışmanlık yaparak ya da yönetim kurulunda yer alarak 3-5 maaş hatta 11 maaş aldıklarını öğreniyoruz. Ama aklımızın almadığı şey sadece bu yolsuzluklar, yağmalamalar değil. Adı geçen kişiler zerre utanma duymadan pişkince açıklamalar yaparak işlerine devam ediyorlar. Haklarında tek bir soruşturma dahi açılmaması karşısında “edep yahu” diyor insan.
Sağlık Bakanı yardımcısının eşinin ve oğlunun kurduğu şirketin, bakanlığın e-nabız işlemlerini 20. kez aldığı ortaya çıkıyor. Ama bu zat utanmadan çıkıp “şirketin kurucuları arasında eşimin olması ve oğlumun bir süre çalışmış olması dışında bağımız yok” diyor. En sevdiği sesin yazıcının sigorta poliçesi keserken çıkardığı ses olduğunu söyleyen İçişleri Bakanının, kendisi ve oğluna ait şirketin devlet kurumlarından iş aldığı, 5 yılda kârını 53 kat arttırdığı ortaya çıkıyor, tabii ki hiç bir şey olmuyor. Bu ortamda bir bakan yardımcısı da çıkıp eşinin kurucuları arasında olduğu şirketle bir bağının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyor.
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi ve AKP Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısının, Sezgin Baran Korkmaz’ın hediye ettiği Audi A8 marka aracı kullandığı ortaya çıkıyor. Bu kişi hiç yüzü kızarmadan “ama benzinini ben kendim aldım” diyerek rüşveti meşrulaştırmaya çalışıyor. Ya 3-5 maaş alan bürokratlara ne demeli? Neymiş huzur hakkıymış! Sizin “huzurunuzun” bedelini bu halk huzursuzlukla, sefaletle ödüyor beyler! Bir tarafta 10 milyon işsiz, çaresizlikten intihar eden babalar ve gençler, pazardan çürük sebze toplamak zorunda kalan anneler… Diğer tarafta ise devlet kaynaklarını yağmalayan, yedikçe doymayan, bunu da kendisinde hak gören bir avuç utanmaz, arlanmaz! Emekçiler bu gerçeği görmüyor mu sanıyorsunuz? Hayır, biz her şeyi görüyor ve yazıyoruz. Bunların hiçbiri yanınıza kâr kalmayacak, hesap vereceksiniz!