2019 yılında isyan sahnesine çıkan Lübnanlı emekçiler, 2020’de de meydanları boş bırakmamışlardı. Yoksulluğa, yolsuzluklara karşı seslerini yükselten Lübnan işçi sınıfı 2021’de de meydanlarda! Aşırı yüksek enflasyon ve akaryakıta gelen zam nedeniyle öfkesi büyüyen emekçiler 26 Haziranda başta Beyrut olmak üzere pek çok yerde yeniden meydanlara çıktılar.
Lübnan lirasının rekor şekilde değer kaybetmesiyle birlikte zaten derin bir yoksulluk içinde olan emekçiler için hayat daha da zorlaştı. Üstüne akaryakıt zammının da gelmesi işçi ve emekçilerin sabrını bir kez daha taşırdı. Gıda ve temel tıbbı malzemelere bile ulaşamayan işçi ve emekçiler, ülkedeki ana yolları trafiğe kapattı, Merkez Bankası şubelerine doğru yürüyüşler gerçekleştirdi, milletvekillerinin evlerinin önüne giderek tepkilerini dile getirdi. Hem özel sektörde hem de kamuda çalışan işçiler, maaşlarının düştüğünü, endişelerinin arttığını dile getiriyorlar. Yolsuzluklara ve yoksullaşmaya karşı, ülkeyi ve çocuklarının geleceğini kurtarmak için mücadele ettiklerini vurguluyorlar.
Geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana hükümetin kurulamadığı Lübnan’da hem ekonomik hem siyasi kriz derinleşiyor. İşçilerin ücretlerinin ve alım gücünün eridiği, 6 milyonluk nüfusa sahip ülkede 250 binden fazla üniversite mezunu gencin işsizlik cenderesinde bırakıldığı, derinleşen işsizlikle birlikte patronların işten atmalardaki keyfiliğinin arttığı Lübnan’da emekçiler artık dayanacak güçlerinin kalmadığını belirtiyorlar.
Lübnanlı egemenler ise her zaman yaptıkları gibi işçi ve emekçileri yine şiddetle bastırmak istedi. Lübnan’ın en büyük ve en yoksul ikinci kenti olan Trablus protestoların da en yoğun yaşandığı şehir. Protestoları bastırmak, emekçilerin haklı taleplerini susturmak isteyen egemenler Trablus sokaklarına orduyu çağırdı. Emekçilerin üstüne silah doğrultan askerler pek çok işçiyi ağır yaraladı. Ancak emekçiler her şeye rağmen evlerine dönmüyorlar. Lübnanlı işçi ve emekçiler içine düşürüldükleri bu çıkmazdan kurtulmak için mücadele etmeye devam edeceklerini haykırıyorlar.