
Ankara Tabip Odası, Ankara Diş Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, “Pandemide Şehir Hastaneleri ve Kapatılan Hastaneler” başlıklı bir rapor yayımladı.
Rapora göre, şehir hastaneleri açılırken Sağlık Bakanlığına bağlı 52 hastane ve bu hastanelere bağlı 29 semt polikliniği kapatıldı. 19 bin 494 yatak hizmet dışı bırakıldı. Kapatılan hastaneler yerine 13 şehir hastanesi ve 17 bin 430 yatak kullanıma açıldı. Kapatılan hastaneler yerine açılan şehir hastanelerinin çoğu şehir dışına yapıldı. Sonuç olarak kamusal sağlık hizmetlerine ulaşım zorlaştı, özel hastanelere teşvik arttı.
Ankara’da 3711 yataklı Bilkent Şehir Hastanesi açılırken, 7 hastane ve bu hastanelere bağlı 13 semt polikliniği kapatılmıştır. Kapatılan hastaneler nedeniyle 3091 yatak hizmet dışı bırakılmıştır. Raporda bu durumun pandemi döneminde sorunların artmasına, sağlık hizmetlerinde aksamalar yaşanmasına neden olduğu, kapanan hastanelerin bazı bölümlerinin kısmi olarak açılmasıyla sorunun üstesinden gelinmeye çalışıldığı anlatılıyor. Şehir hastanelerinin bunca soruna neden olduğu sağlık örgütleri tarafından çeşitli raporlarla defalarca ortaya koyulmasına rağmen, sağlıkta yıkım politikası devam ediyor. Ankara’da yapımı devam eden Etlik Şehir Hastanesi açıldığında 6 hastane, bu hastanelere bağlı 17 semt polikliniği kapatılacak ve 2554 hastane yatağı kullanım dışı kalacak.
Raporda “şehir hastaneleri projelerinden vazgeçmek hem sağlık hizmetlerinin doğru sunumunu hem de sağlık bütçesinin müteahhitlere değil halkın sağlık düzeyini yükseltmeye harcanmasını sağlayacaktır” diyen sağlık meslek örgütleri, sağlık hizmetlerinin ulaşılabilir olması, sağlık emekçilerinin nitelikli hizmet sunabilmesi için şehir hastaneleri projelerinden vazgeçilmesi gerektiğini söylüyorlar.
Raporun da açıkça ortaya koyduğu üzere sağlık hizmetlerinde zirve olarak yansıtılan şehir hastanelerinde yatak sayısı arttırılmak bir yana azaltılmıştır. Şehir hastaneleri üzerinden köpürtülen “halka kaliteli sağlık hizmeti sağlıyoruz” propagandasının aksine, siyasi iktidarın hedefi halka daha kaliteli ve kolay ulaşılır sağlık hizmeti sunmak değil bir avuç müteahhidi ve özel hastane patronlarını zengin etmektir.