Yazın gelmesiyle birlikte havalar ısınmaya, fabrikalar daha da ısınmaya başladı. Dışarıdaki sıcaklık 30 derece olduğunda çalıştığım fabrikada sıcaklık 40 dereceye kadar çıkıyor. Fabrikada maske, bone ve iş elbiseleriyle hissedilen sıcaklık her geçen saat artıyor ve işyerindeki çalışma ortamının iyice çekilmez hale gelmesine neden oluyor. Fabrika içinde güneş yok, kimse güneşin alnında çalışmıyor fakat fırınların olduğu ortamdaki sıcaklık insanı güneş kadar yakmaya başlıyor. Bu duruma sendika ve işyeri yönetiminin çözüm bulmasını istediğimizdeyse “havalandırmaların yetersiz, yeni yatırımın çok pahalı, kısa vadede çözümün zor olduğu” cevabını alıyoruz.
Peki, sıcakta çalışmaya bir çözüm yok mu? Yazın sıcakta kışın soğukta çalışmak gerçekten kaderimiz mi? İşçiler olarak normal sıcaklık değerlerinin sağlandığı bir ortamda çalışmayı istememiz aşırı bir talep midir? Hayır, normal bir ortamda çalışmak her işçinin hakkıdır. Yönetmelikler “işyeri sıcak ve soğuğa karşı önlem alır” diyor. Elbette yasa ve yönetmeliklerin kâğıt üzerinde kalmaması, işçiler lehine düzenlenmesi için bütün sendika ve işçilerin ortak mücadelesi, bu yolla patronlara önlem aldırması gerekiyor. Patronlar ancak böylesi bir baskı karşısında “maliyet” veya “aşırı pahalı” demekten vazgeçecek, sorunu çözmek için harekete geçeceklerdir.