
Irak’ta Nasıriye kentinde bulunan El İmam Hüseyin Hastanesinde geçtiğimiz günlerde yangın çıktı. Koronavirüsten dolayı yatan hastaların olduğu bölümde çıkan yangında 124 kişi yanarak can verdi. Yüzlerce insan yaralanırken görgü tanıkları, hastanede koronavirüs tedavisi gören hastaların büyük kısmının uzun süre hastane içerisinde sıkışıp kaldıklarını ve kurtarma ekiplerinin de ulaşamadığını aktarıyor.
Facianın yaşandığı olayda ilk bulgulara göre bir oksijen tüpünün patladığına ve yangına bunun sebep olabileceğine dair açıklamalar yapıldı. Üstüne üstlük insanlar koca hastanede yangın tüplerinin son derece yetersiz olduğunu, var olanların ise önemli bir kısmının çalışmadığını belirtiyorlar. Sırf maliyet olarak görüldüğü için bugün işyerleri başta olmak üzere hayatın hemen her alanında eski püskü aletler kullanılıyor, basit tedbirlerin dahi alınmamasından dolayı yüzlerce insan toplu şekilde hayatını kaybediyor. Çıkan yangında 5 yakınını kaybeden birisi; “hastanede yangın tüpü bile yok, biz insan değil miyiz?” diye isyanını dile getiriyor. Oksijen tüpünün, yangın tüpünün maliyeti nedir ki insan hayatının karşısında!
Üstelik daha önce de aynı hastanede bir yangın çıkmış ve bu yangında da 41 kişi hayatını kaybetmişti. Nisan ayında da Covid-19 hastalarının yattığı bir başka hastanede yangın çıkmış ve 82 kişi yaşamını yitirmişti. Bugün teknolojinin son derecede geliştiğinden, “uzay çağına” gelindiğinden bahsediyor egemenler. Doğru da! Peki, hâlâ insanlar neden bu acıları yaşamak zorunda kalıyor? Kendileri lüks içerisinde otel konforunda muayene olup tedavilerini görürken emekçilere reva görülen hayata bakın! Küçük bir azınlık için uzay çağı, geri kalan milyarlar için cehennemdir bu kapitalist dünya…
Bu sistem insan canını düşünmeyen vahşi bir sistemdir. Ve bu sistemin sonunun geldiğini hiçbir canlıya bir şey vaat etmediğini gün çektikçe daha net görüyoruz. İnsanları, doğayı, havayı, çiçekleri, bütün canlıları yok eden bu sistemi ancak biz işçi sınıfı olarak örgütlendiğimizde alaşağı edebiliriz.