Geçtiğimiz günlerde Dayanışma TV’de, Bağımsız Maden-İş Genel Başkanı Tahir Çetin ve maden işçisi Ali Faik İnter başta olmak üzere yaşamını yitiren tüm maden işçilerine adanan bir belgesel izledik. Belgeselde maden işçilerinin ve ailelerinin hakları için mücadelesi anlatılıyordu.
Yaşadıkları korkunç çalışma koşullarını aktaran maden işçileri bizi SOMA katliamına götürdü. Madencilerin anlatımı o kadar gerçek ve katıksızdı ki, yaşananların acısını tüm benliğimizle hissettik. Kimisi o gün sakat kalıyor, kimisi gözlerini kaybediyor… Bir yandan da kaybettikleri arkadaşlarının acılarıyla yüzleşiyorlar. Hepsinin yüreklerindeki öfkeyi, acıyı, dayanışmaya sarılma ihtiyacını derinden hissettik. Maden işçileri tüm bunları anlatırken ailelerini de yanlarında gördük, onlar da eşlerinin ekmek kavgalarına çocuklarıyla birlikte ortak olduklarını, mücadeleye sımsıkı sarıldıklarını anlattılar. İşçi eşlerinin gözlerinde parlayan mücadele kararlılığının, çocukların gözlerine de yansımış olduğunu gördük. Çocuklar da babalarına yapılan bu korkunç saldırılara ve patronlara öfke duyduklarını ifade ediyorlardı. Madencilerin mücadele kararlılığını aileleriyle birlikte sağlamaları bizleri çok duygulandırdı. Bir yandan sömürücü zalimlere olan öfkemiz bilendi, bir yandan da o pırıl pırıl çocukların kendilerinden emin duruşu, dayanışması, yüreğimizi umutla doldurdu.
Bir başka umut da madencilerin sarı baretlerinde saklı. Onların kavga sembolleri olmuş sarı baret. Acılarını, öfkelerini, kararlılıklarını ve güçlerini sarı baretten alıyorlar. Sarı baretleriyle birlikte çıktıkları bu onurlu kavgada maden işçilerinin hep yanında olacağız. Bu davayı ancak örgütlülüğümüzle, dayanışmamızla, işçilerin birliğiyle kazanacağız. Sarı baretlilerin mücadelesi, mücadelemizdir!