Katledilmesinin 41. yılında Kemal Türkler’i saygıyla anıyoruz. Kemal Türkler hayatını işçi sınıfına adamıştı. Cesareti, duruşu, bilgisi, işçilere olan inancı, mücadelesiyle bugünün öncü işçilerine, bireysel çıkarını değil tüm işçilerin çıkarını düşünerek mücadele eden sendikacılara örnek olmaya devam ediyor. Kemal Türkler ve mücadele arkadaşları, fedakârlıklarıyla, zorluklara göğüs germeleriyle, işçileri bilinçlendirip örgütlemeleriyle Türkiye’deki sendikal mücadelede çığır açtılar. Bizlere büyük bir mücadele geleneği bıraktılar. Onların bizim üzerimizde hakkı var. Bu mirasa hepimiz sahip çıkmalıyız.
Bizler UİD-DER’li işçiler olarak bu değerli mirasa sahip çıkıyor, ne pahasına olursa olsun koruyor ve genç işçi kuşaklarına aktarmaya devam ediyoruz. İşçi sınıfının mücadelesini yükselterek, ona ve mücadele arkadaşlarına yapılan zulmün hesabını soracağız. Kemal Türkler ve mücadele arkadaşları ölmedi. Kalbimizde, yüreğimizde, mücadelemizde yaşıyor.
Kocaeli/Gebze’den emekli bir metal işçisi
Dürüst, onurlu, işçilerin abisi Kemal Türkler…
İşçilerin yol gösteren ışığı Kemal Türkler… Sınıf mücadelesini en uç noktaya taşımak adına uğraşıp, kalleşçe suikasta uğrayan Kemal Türkler…
Eşinin kollarında kanlar içinde yatarken gözlerini kapadığında, eşine “ben şimdi işçilere ne diyeceğim” dedirten Kemal Türkler ölmüş olamaz. Bilmiyorlar ki bedeninden ruhunu alabildiler. Ama mirası milyonlarca işçinin kalbine kazındı. Kemal Türkler aramızda... Kemal Türkler kavgamızda yaşıyor.
Kocaeli’den bir metal işçisi
Ortalamada 170 santim boyu olan, yüreği boyundan büyük olan birini katletmeyle işçi sınıfı mücadelesini durdurabileceğinizi mi sandınız? Bakın, o yiğit işçi sınıfı önderinin aramızdan koparılışın 41. yıldönümünde genç bir isçi olarak yazıyorum ve haykırıyorum: YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ, YAŞASIN MADEN-İŞ GELENEĞİ.
Kardeşlerim, ömrünü işçi sınıfın kurtuluş mücadelesine adayan yiğit işçi sınıfı önderi KEMAL TÜRKLER’i o meşhur 1977 1 Mayıs fotoğrafında tanıdım. Bu kadar kalabalık bir kitleyi toplamak ve onlara konuşma yapmak için farklı bir insan olmak gerekirdi. Okuduklarımdan ve anlatılanlardan biliyorum ki Kemal Türkler’in başkanı olduğu Maden-İş sadece işçi sınıfın değil tüm emekçi halkın umudu haline gelmiş ve “söz, karar tabanındır” demiştir. Bundadır ki Kemal Türkler denilince Türkiye sendikal hareketine çağ atlatan yiğit bir işçi önderi gelir aklımıza. 15-16 Haziran direnişi, DGM direnişleri, büyük grevler ve anlı şanlı nice eylemler gelir aklımıza. Işık olur, meşale olur yolumuza.
Sermayenin ve burjuvazinin zulüm dünyasına karşı işçi sınıfının mücadele bayrağı Kemal Türkler’den biz işçilere emanettir. Ruhun şad olsun. Bayrağın emin ellerde.
Kocaeli’den bir metal işçisi
41. yılında büyük işçi önderimizin aramızdan koparılışının üzüntüsünü hâlâ hissetmekteyim. Kemal Türkler bu topraklarda, aradan değil 41 yıl 410 yıl geçse de aynı hislerle anılacaktır. Biz onurlu metal işçileri onun açtığı bu yolda sabırla, sebatla hiç yılmadan yürümeye devam edeceğiz. Kemal Türkler, Türkiye işçi sınıfının karanlığına ışık yakan işçi önderimiz. Yaktığın ışık sınıf mücadelesini aydınlatmaya devam ediyor. Ruhun şad olsun.
Kocaeli/Gebze’den bir metal işçisi
Türkiye işçi sınıfının, metal işçilerinin büyük önderi Kemal Türkler aramızdan ayrılalı 41 yıl oldu. O ve mücadele arkadaşları Türkiye tarihinin en önemli miting, grev, direniş ve mücadele deneyimlerini bıraktı bizlere. Onlar biz işçilere sınıf sendikacılığının ne demek olduğunu öğrettiler. İşçilerin bir araya geldiğinde neler başarabileceğini birçok deneyimle bizlere gösterdiler. Türkler’in işçiler için kurduğu eğitim tesisinde bugün hâlâ birçok işçi eğitim almaktadır. Biz işçiler onu asla unutmayacağız. Bize bıraktığı sendikal anlayışı yaşatmak için tüm gücümüzle çalışacağız. Onun bizlere bıraktığı miras işçi sınıfının elinde yükselecek.
Her sene Kemal Türkler’i mezarı başında ziyaret ediyoruz. Kemal Türkler’i unutmuyoruz ve unutmayacağız. Mücadelemizde, kavgamızda yaşamaya devam edecek.
İstanbul’dan bir metal işçisi
22 Temmuz 1980’de Kemal Türkler’i işçi sınıfının mücadelesinden hain bir saldırıyla kopartıp aldılar. Kemal Türkler’i DİSK kuruculuğu da dâhil olmak üzere Kavel grevi, 15-16 Haziran direnişi, 1 Mayıs mitingleri, DGM direnişi, grevler, işgaller ve direnişlerle dolu koca bir mücadele döneminin en önünde yürüyen mücadeleci bir sendikacı olarak tanıdım. UİD-DER, örnek bir sendikacı olarak onun hayatını ve yaptıklarını anlattı bizlere. 1980 darbesinden sonra unutturulan işçi sınıfı tarihi bu şekilde biz yeni kuşak işçilere aktarılmış oldu. Bugün de 1967 yılında Kemal Türkler öncülüğünde kurulan DİSK’in devrimci öncü sınıf sendikacılığından dersler çıkarıp sendikalarımızı güçlendirmeye çalışıyoruz. Kemal Türkler’i ve arkadaşlarını verdikleri mücadeleye sahip çıkarak ve her alanda bu mücadeleyi devam ettirerek yaşatıyoruz. Kemal Türkler’in şahsında işçi sınıfının mücadelesinde yer alan herkese selam olsun. Yaşasın işçi sınıfın uluslararası mücadelesi.
İstanbul/Tuzla’dan bir metal işçisi