Kapitalizmin felaketten felakete sürüklediği dünyanın birçok yerinde bir taraftan ormanlar yanıyor, diğer taraftan seller gerçekleşiyor. Alevler, ağaçlarla birlikte orman canlılarını ve çevredeki yerleşim yerlerine ait çiftlik hayvanlarını adeta yutuyor. Selin gerçekleştiği yerlerde ise kentler sulara gömülüyor. Yangın ve sel sonucunda çok sayıda insan yaşamını yitiriyor.
Yunanistan, Makedonya ve İtalya’da günlerdir devam eden orman yangınlarını söndürme çabası devam ediyor. Kuzey Afrika ülkesi Cezayir’de ise pazartesi gününden bu yana devam eden yangınlarda en az 69 kişi hayatını kaybetti. Hava sıcaklığının 50 dereceye ulaştığı ülkede ormanlık alanda çıkan yangınlar, rüzgâr ve yüksek hava sıcaklığının etkisiyle kısa sürede büyüdü. Meteoroloji tarafından yapılan uyarıların dikkate alınmaması, orman yangınının felakete dönüşmesine neden oldu.
Hayatını kaybedenlerin 28’i, yangın söndürme ve bölge halkını tahliye çalışmaları sırasında hayatını kaybeden askerlerden oluşuyor. Ülkenin 18 vilayetinde 70’in üzerinde noktada gerçekleşen yangınların büyük kayıplara yol açması nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun tarafından 3 günlük yas ilan edildi.
Ülkenin başkenti Cezayir’in 100 kilometre doğusundaki Tizi Vuzu’da, kuzeydoğu sahil şeridindeki Becaya, Tarif ve Cicel vilayetlerindeki çok sayıda noktada yangınlar devam ediyor. İtfaiye ekipleri, bölge halkı ve askerlerin çabasıyla yangınlar kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Ancak güneyden gelen sıcak hava dalgası ve şiddetli rüzgârlar, çalışmalarda sonuç alınabilmesini güçleştiriyor. Dördüncü günde yangını söndürme çalışmaları devam ederken Fransa, bölgeye 2 yangın söndürme uçağı gönderdiğini açıkladı. İspanya ve İsviçre de birer uçakla destek vereceklerini açıkladılar. Cezayir’in kendine ait yangın söndürme uçağı bulunmuyor.
İktidar sözcüleri yangınların aynı anda çok sayıda yerde başlamış olmasına dayanarak yangınların sabotaj nedeniyle çıkmış olabileceğini dillendiriyor. Yani önlem almayan egemenler, yol açtıkları felaketin sorumluluğundan kurtulmak için gerçekleri çarpıtıyorlar. Türkiye’den Cezayir’e egemenler aynı dili kullanıyor, gerçeklerin üzerini örtüyor, hesap vermemek için toplumu manipüle ediyorlar. Söndürme çalışmalarında görülen zafiyet, hükümetin Türkiye’dekine benzer şekilde zamanında hazırlık yapmadığını, önlemler almadığını ortaya koyuyor.