Merhaba kardeşlerimiz, bizler İstanbul’da özel bir hastanede çalışan sağlık işçileriyiz. Selamınızı aldık! Bizlerden de Adkotürk direnişçilerine selam!
Adkotürk’te verdiğiniz mücadeleyi ilk günden beri takip ediyoruz ve çalıştığımız hastanedeki işçi arkadaşlarımıza da anlatıyoruz. Çünkü biliyoruz ki patronların televizyon ve gazeteleri işçilerin mücadelesini haber yapmazlar. Bunun bilincinde, örgütlü işçiler olduğumuz için mücadelenizi işçi arkadaşlarımıza taşıyoruz.
Çalıştığımız hastanedeki arkadaşlarımızla zaten uzun zamandır birlik olup mücadele etmenin önemini her sohbetimizde konuşuyoruz. Grev ya da direnişe çıkan işçilerden, işyerlerinden konuşup yazılar okuyor, videolar izliyoruz. Yine böyle bir günde molamızda otururken UİD-DER’in web sitesinde yayınlanan “Adkotürk Direnişinden Kadın İşçiler: Örgütlenmek Çok Güzel Bir Şeymiş” adlı yazıyı okuduk. Herkes çok etkilendi. Sonra başladık koyu bir sohbete.
Sohbette ilk sözü alan 20 yaşlarında genç bir kadın işçi şöyle dedi: “Bu yürekli işçi kardeşlerimiz bizlere selam yollamışlar. Bizden de orada mücadele edenlere selamlar olsun. Çok haklı bir mücadele veriyorlar. Bizler de tıpkı onlar gibi çalıştığımız işyerlerinde hak mücadelesi veriyoruz. Adkotürk işçilerinin bu direnişi bize yol gösteriyor, umut oluyor. Zaten grevlerini ve etkinliklerini UİD-DER üzerinden takip ediyorduk, takip etmeye de devam edeceğiz. Sendikalaşmak hakkımızdır. Fakat patronlar sanki bir suçmuş gibi önümüze engeller koyuyor. Hakkını arayan, susmayan kardeşlerimize helal olsun.”
Mücadele etmenin önemini grev ve direnişin ne olduğunu ilk kez duyan ve öğrenen genç bir kadın arkadaşımız gözleri dolarak şunları söyledi: “Adkotürk işçilerini ilk izlediğimde çok etkilendim. Çok da mutlu oldum. Özellikle kadın işçilerin cesareti ve ön planda oluşu kadınları güçsüz, pasif sananlara verilecek en güzel cevap olmuş. Kendi adıma bir kadın olarak onlarla gurur duydum. Her ne olursa olsun onların yanındayız ve girdiğimiz her ortamda onların bu haklı mücadelesini anlatacağız. Biz gençlere umudu taşıdıkları için onlara teşekkür ediyoruz.”
İki çocuk annesi kadın arkadaşımız heyecanla söz alarak, “Ben bir anneyim Ne güzel işler yapıyor bu kadınlar. Bizim boynumuzun borcudur bu yürekli insanların yanında durmak. Çerkezköy’e gidecek olan olursa oradaki erkek ve kadın kardeşlerimize yürek dolusu selamlarımızı iletsin” dedi. Sözü başka bir kadın arkadaş aldı: “İşçiler haksızlığa sesini çıkarmayıp çalışınca sorun olmuyor. Ama sıra hak aramaya gelince hemen suçlanıp, ayıplanıyor. Oradaki kardeşim çok güzel söylemiş. Gerçekten de hak aramanın nesi ayıp! Asıl ayıp ve günah olan işçinin alın terine el koymaktır.”
Hem Adkotürk hem de yanı başlarındaki Bel Kalper’de mücadele eden kadın kardeşlerimizi, mücadeleci işçileri selamlıyoruz. UİD-DER vesilesiyle grev ve direnişlerdeki tüm dostlarımıza başarılar diliyoruz. Yaşasın Sınıf Dayanışması!