
Pakistan’ın sanayi kentlerinden olan Karaçi’de 27 Ağustosta kimyasal madde üreten bir fabrikada yangın çıktı. Yangın sırasında içeride bulunan 25 işçiden en az 17’si yaşamını yitirdi.
Yanıcı kimyasalların bulunduğu fabrikada alevler hızla büyüdü. Yangın zemin katta çıkmıştı, işçilerin birçoğu ikinci kattaydı. Ancak acil çıkış kapısı kilitliydi. Pencereler çelik hasırlarla ve demir parmaklıklarla kapatılmıştı. İşçilere acil durumlarda kaçacak, canını kurtaracak imkân bırakılmamıştı. Çatıdan müdahale etmek isteyen kurtarma ekipleri çatı girişinin de kilitlendiğini gördü. İşçilerin çoğu yangın kendilerine ulaşmadan dumandan zehirlenerek yaşamını yitirdi.
Bu yaşanan cinayet değil de nedir? Yanıcı kimyasalların bulunduğu bir fabrikada yangına karşı hiçbir önlemin alınmaması, acil çıkışların kilitlenmesi, pencerelerin açılamaz halde olması bu felaketin göz göre göre geldiğini göstermiyor mu? Bu katliam ilk değil elbette. Karaçi bölgesinde çok sayıda kaçak fabrika bulunuyor. Hiçbir iş güvenliği önleminin alınmadığı bu fabrikalarda işçiler ölümle burun buruna çalışıyorlar. 2012 yılında yine aynı bölgede bulunan bir tekstil fabrikasında çıkan yangın sonucu 300’den fazla işçi yaşamını yitirmişti. Ancak o günden bu güne tedbirler, denetimler arttırılmadı. İşçiler üç kuruşa çalıştıkları fabrikalarda can vermeye devam ettiler, ediyorlar. Bu cinayetlerin sorumluları maliyet olarak gördükleri iş güvenliği önlemlerini almayan patronlar ve onları denetlemeyen, ihmallere göz yuman devlet yetkilileridir. İşçiler bu yağmacı soyuna dur demeden, iş cinayetleri son bulmayacak!