
Haftalardır krizin Türkiye’yi “teğet geçtiğini” söyleyen burjuva siyasetçiler, şimdi daralan ekonominin altında kaldıklarını ifade ederek krizin yükünü emekçilere yıkmak istiyorlar. İşyerlerini kapatarak krizden kaçmaya çalışan patronlar devletten yardım beklemeye koyuldular. Devlet de işsizlik fonunu onların hizmetine sunmayı planlayıp, vergi indirimiyle ve ucuz kredi olanaklarıyla patronların imdadına koşuyor. Patronlara yardım elini uzatanlar işçilerden sabırlı olmalarını, krizin faturasını yüklenmelerini istiyorlar. İşçiler, fonlarına dokunulması yetmiyormuş gibi, ücretsiz izinler, maaş kesintileri ve tensikatlara maruz kalıyorlar.
Sermaye sınıfının krizin faturasını emekçilere ödetme gayreti, Ankara’da gerçekleştirilen kitlesel bir mitingle protesto edildi. Ülkenin dört bir yanından otobüslerle Ankara’ya gelen on binlerce işçi, krizin faturasını ödemeyeceklerini haykırdılar. 29 Kasımda Sıhhiye Meydanı’nda toplanan işçiler, sermayenin saldırılarına karşı sessiz kalmayacaklarını, krizin kabaran faturasını yüklenmeyeceklerini dile getirdiler.
Ankara’dan ve İstanbul’dan gelen UİD-DER’li işçiler de alandaki yerlerini kızıl flamaları, dövizleri ve pankartlarıyla aldılar. Kortejimizde yürüyüş boyunca yapılan konuşmalarda krizin faturasını işçilere ödetmek isteyen sermayeye karşı, işçi sınıfının örgütlenerek mücadele etmesi, krizin etkilerine karşı dayanışma komitelerini oluşturması gerektiği vurgulandı.
Yürüyüş sırasında ve miting alanında UİD-DER’liler, “Krizin Faturası Patronlara!”, “Sendikasızlaştırmaya, Sigortasız Çalıştırmaya, İşten Atılmalara, Sosyal Hak Gasplarına İzin Vermeyeceğiz!”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!”, “Bütün İşsizlere İş, İşgünü Kısaltılsın”, “Asgari Ücret Vergi Dışına”, “Tüm Çalışanlara İş Güvencesi”, “Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey”, “Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin” sloganlarını attılar. Yürüyüş sırasında yan yana geldiğimiz sendika kortejlerinin sloganlarına eşlik ettik. “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganını hep beraber attık. Kürt illerinden gelen kortejlere, “Yaşasın Halkların Kardeşliği, Bıjî Bıratıya Gelan” sloganıyla destek verdik. İşçi Dayanışması bültenimizi de miting alanındaki işçilere ulaştırdık.
Mitinge gelirken otobüsleri kaza yapan Kürt işçileri alıkoyarak Ankara’ya ulaşmalarına engel olan polis, miting alanında da provokasyonlarını devam ettirdi. Hangi sınıfın bekçisi olduğunu, emekçilerin üzerine copla saldırarak ve ortalığı gaz dumanına bulayarak bir kez daha gösterdi. Bu provokatif saldırılara rağmen işçiler mitingi yarıda kesmediler ve polis geri çekilmek zorunda kaldı. Kürt illerinden yola çıkan işçilerin polis tarafından engellenmesi ve polisin miting alanındaki provokatif tutumu kürsüden yapılan konuşmalarla da protesto edildi.
Konuşmaların ardından sahneye çıkan müzik gruplarının söyledikleri şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla devam eden miting, mücadelenin süreceği vurgusuyla sona erdi.
Mitingin ardından, UİD-DER’liler olarak, Ankara Üniversitesi’nde direnişlerini sürdüren yemekhane işçilerine kitlesel bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdik. Kampüs girişinde UİD-DER’lileri karşılayan yemekhane işçileri, UİD-DER’in ziyaretinden çok memnun kaldıklarını dile getirdiler ve direnişlerini haklarını alana kadar sürdüreceklerini ifade ettiler.