Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) “2020-2022 Dünya Sosyal Koruma” raporunu yayımladı. “Daha İyi Bir Gelecek Arayışında, Sosyal Koruma Yol Ayrımında” başlığıyla yayımlanan rapora göre 4,1 milyar insanın, yani dünya nüfusunun yüzde 53’ünün hiçbir sosyal koruması yok. Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 47’lik dilimi en az bir sosyal koruma kapsamındayken yarısından fazlası ulusal sosyal koruma sistemlerinden hiçbir gelir güvencesi elde edemiyor. 2017’de yayımlanan bir önceki rapordan bu yana yüksek ve düşük gelirli ülkeler arasındaki açığın, zengin ile yoksul arasındaki uçurumun derinleştiğine işaret eden ILO, yayımladığı son raporunda temel insan hakları kapsamındaki ihtiyaçların bile sağlanamadığına, ülkelerin sosyal koruma sistemlerinin yol ayrımında olduğuna dikkat çekiyor.
ILO’ya göre sosyal koruma, başta yaşlılık olmak üzere sağlık hizmetleri ve gelir güvencesine erişim, işsizlik, hastalık, maluliyet, işyerinde yaralanma, çocuklu aileler için doğum veya haneye temel geliri sağlayan kişinin kaybedilmesi hallerini kapsıyor. Pandemi süreci boyunca “salgınla mücadele” kapsamında sosyal koruma müdahalelerinin görece yayılmasına rağmen milyarlarca insan sosyal korumaya erişimi olmadan yaşamaya çalışıyor. ILO’nun son raporu, kapitalizmin tarihsel krizi ve ekonomik kriz koşullarını daha da ağırlaştıran koronavirüs salgını ile birlikte toplumsal çelişkilerin ve eşitsizliklerin ulaştığı son noktayı gözler önüne seriyor. Raporda öne çıkan çarpıcı verilerden bazıları şöyle:
- Dünya çapında çocukların büyük çoğunluğu etkili bir sosyal korumadan yoksun durumda. Çocukların sadece yüzde 26,4’ü sosyal koruma yardımı alıyor. Bu demek oluyor ki her 4 çocuktan 3’ünün sosyal koruma güvencesi yok.
- Yeni doğan bebek sahibi kadınların sadece yüzde 44,9’u analık yardımı alıyor.
- Ağır engellilerin sadece yüzde 33,4’ü, yani yalnızca her üç engelli kişiden biri engellilik ödeneği alıyor.
- Salgınla birlikte işsizlik rakamları doruğa ulaşmasına rağmen işsizlik yardımlarının kapsamı son derece düşük. Dünya çapındaki işsiz işçilerin sadece yüzde 18,6’sı işsizlik ödeneği alıyor.
- Emeklilik yaşı gelmesine rağmen yaşlıların yüzde 22,5’i hâlâ emekli maaşı alamıyor.
- Çalışma çağındaki insanların sadece 3’te biri hastalık yardımlarından yararlanabiliyor.
- Kırsal ve kentsel bölgeler ve kadın ile erkek arasındaki büyük eşitsizlikler katlanarak artmaya devam ediyor.
ILO, yayımladığı raporla koronavirüs salgınının toplumsal eşitsizlik uçurumunu derinleştirdiğine, sosyal korumaya ilişkin kamu harcamalarındaki ciddi kesintilerin bu eşitsizliği daha da arttıracağına ve yüksek veya düşük gelirli bütün ülkelerin bir yol ayrımında olduğuna dikkat çekerek, tüm ülkelere sosyal koruma sistemlerini güçlendirme çağrısında bulunuyor. Ancak bu eşitsizlik çarkını döndüren ve ayakta kaldıkça dünya işçi sınıfına yeni yıkımlar yaratan kapitalist düzenin ne insanlık umurunda ne de eşitsizlik uçurumundan aşağıya atılan milyarlar… Toplumsal çelişkilerin ve eşitsizliklerin taşınamaz hale geldiği bugün, esas yol ayrımında olan insanlıktır. Dünya işçi sınıfı kapitalizmi yıkıp tüm yıkımların, ölümlerin, hak gasplarının hesabını sorduğunda insanlık düze çıkacaktır.