Paris deyince akla görkemli Eyfel Kulesi gelir. Paris’in orta yerinde tüm heybetiyle dikilen Eyfel Kulesi, şehrin gecelerini ışıltısıyla aydınlatır. Fakat parklarda, otoyol geçitlerinin kenarlarında, sokak köşelerinde uyuyan binlerce evsiz bu ışıltıdan yoksundur. Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Fransa, aynı zamanda barınma hakkına erişemeyen ve sokaklarda can veren evsiz sayısının en çok olduğu ülkelerden biridir. Ülkeye göç eden, ne çalışma hakkı ne de barınma hakkı olan ve sayıları her geçen gün artan “umut yolcuları”, başlarında bir çatı olmayan evsizler ışıklarla bezeli bu şehrin en karanlık köşelerinde yaşamaya mahkûm ediliyor. Çoğunluğunu Afrika’dan, Asya’dan kıtalar aşıp gelen göçmenlerin oluşturduğu evsizler sokaklarda yatıyor.
Aileleriyle, çocuklarıyla yaşam mücadelesi veren göçmenler Paris’in diğer evsizleriyle birlikte en temel insan haklarından biri olan barınma hakkının karşılanmasını istiyor. Fransa’da 3 milyondan fazla boş konut bulunmasına rağmen, 300 bini aşkın insan evsiz. Konut ve barınma sorunu, boş duran ve adeta çürümeye bırakılan konutlara rağmen büyümeye devam ediyor. Elbette evsizlerin öfkesi de büyüyor. Aralık 2020’den bu yana çeşitli eylem ve protestolarla temel barınma haklarını talep eden evsizler bu kez Paris Valiliği önünde çadır kurdular. 1 Eylülde yaklaşık 600 evsizle başlayan André-Citroën parkındaki çadır eylemine katılan evsizlerin sayısı ilerleyen günlerde 1200’ün üzerine çıktı. Aralarında göçmenlerin de olduğu evsizler barınma sorununun acil olarak çözülmesini istediler. Ancak egemenler bu haklı talebe şiddetle yanıt verdi. Park, eylemin dördüncü gününde polis saldırısıyla tahliye edildi, evsizler çeşitli bölgelere sürüldü. Göçmen derneklerinin açıklamalarına göre, evsizler farklı bölgelerde sığınma evlerine yerleştirilirken, bazıları eşlerinden ve çocuklarından ayrıldı, 11 kişi gözaltı merkezine alındı, bir kısmı ise sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.
Evsizler ve göçmenlerle dayanışma örgütleri, eyleme yönelik bu saldırıya tepki gösterdiler. Hükümetin göçmen karşıtı politikalarına karşı barınma sorunu kalıcı bir şekilde çözülene ve herkese barınma hakkı sağlanana kadar mücadelelerinin devam edeceğini vurguladılar. Göçmenlerle dayanışma derneklerinin Ortak Talepler başlığıyla düzenlediği eylemler sayesinde bugüne kadar 3 binin üzerinde evsize barınma sağlandı.
Artan kira fiyatları, büyüyen işsizlik konut sorununu giderek daha yakıcı hale getiriyor. Barınma hakkı için mücadele eden örgütlerle birlikte işçilerin, göçmenlerin ve evsizlerin öfkesi de büyüyor, emekçilere mücadele dışında bir seçenek bırakılmıyor. Bir tarafta zenginliği öte tarafta sefaleti biriktiren, çelişkilerle dolu bu düzende ne insanca yaşamak, ne herkese iş, herkese konut sağlanması mümkündür. Tüm insanlığın doyacağı bir dünya, ancak doymak bilmeyen açgözlü egemenlerin düzeni yıkıldığında mümkün olacaktır.