Uzun bir aradan sonra çocuklarımız “yüz yüze eğitim”e başladılar. Uzaktan eğitim sürecinde bilgisayar ve internet şart oldu. Evimizin ekonomisi iyi olmadığı halde çocuklarımıza halen kredisini ödediğimiz bilgisayarı aldık. Doların yükselmesi ve yüksek enflasyonla birlikte bilgisayar fiyatları uçtu. İlk şokumuzdu bu. EBA’ya bağlanmaya çalışıyor, sürekli ders programlarını takip ediyor, çocuklarımızın derslerinden geri kalmamasını istiyorduk. Eşimle çalışma saatlerimizin çakışması ile bu durumu fazla sürdüremedik. Çocukları yönlendirecek, onlara dersleri konusunda yardımcı olacak biri yoktu başlarında. Öğretmenler uzakta olunca hayliyle birçok iş biz anne ve babaların üzerine kaldı. Bir de o bitmek bilmeyen Whatsapp yazışmaları yok mu? “Sayın veli, matematik dersimiz saat 14.00’de başlayacaktır”, “Sayın veli, EBA şifremiz şudur…” İlk kez online veli toplantısına katılmış, ekranlardan çocuklarımızın durumunu sormuş ve oluşan curcuna nedeniyle birbirimizi anlayamadan kapatmıştık. Beden eğitimi hocası mesaj atmış ve çocuklara ders saatinde “eşofmanları ile ekran karşısında hazır olma” talimatı vermişti. Çocuğumun ekran karşısında havaya zıplayıp ellerini, ayaklarını aynı anda açıp kapaması karşısında kendimi tutamamış, gülmüştüm.
Bitmez tükenmez “okullar açılacak mı, açılmayacak mı?” tartışmaları iktidarın açıklaması ile son buldu. Okullar açılacak ve gerekli hijyen kurallarına sıkı sıkıya uyulacaktı! Tabi çok sevindik. Okul kayıtlarını yaptırdık. Gerekli kıyafetler ve kırtasiye malzemeleri için liste verilince ikinci şokumuzu mağazada yaşadık. 2 çocuğun okul üniforması (penye, kazak ve pantolon) 500 lira tutunca şaşırmaktan kendimizi alamadık. Kırtasiye malzemesi, ıvır zıvırı derken toplam masrafımız 1500 lirayı buldu. Mecburen tekrardan kredi kartına yüklendik. Evde iki kişi çalışmamıza rağmen bu alışveriş bizi bayağı terletti. İlerleyen günlerde ise Whatsapp susmadı. Ardı ardına mesajlar yağıyor, öğretmenler ihtiyaçların karşılanmasını istiyorlardı. Bizi en hassas yerimizden vuruyorlardı. “Sayın veli, çocuklarımızın sağlığı için ıslak mendil, tuvalet kâğıdı, rulo peçete, kolonya ve maske gereksinimi vardır” deyip camlar için perde alınacağı söyleniyordu. Bitti mi? Bitmedi! “Milli Eğitimin verdiği kitabın yanında ben şu kitabı öneriyorum. Kitap 70 lira…” Anladığım kadarıyla istekler bitmiyor, bitmeyecek, Whatsapp hiç susmayacak!
İktidarın tepesindekiler her defasında ekonomimizin “uçtuğunu”, “şaha kalktığını” söylüyorlar ya, biz işçiler kimin ekonomisinin uçtuğunu çok iyi görüyoruz. Her birimizden eşek yükü kadar vergi kesilmesine rağmen halen gözleri cebimizdeki son metelikte. Ders zili çaldı, Whatsapp mesajları hiç susmuyor, masraflar belimizi büküyor. Bırakalım şahlanıp uçmayı, adım atmaya mecalimiz kalmadı.