Tekgıda-İş üyesi Adkotürk ve Bel Karper grevcilerine uygulanan polis zulmüne tepkiler devam ediyor. Sorunlarına çözüm talep etmek amacıyla gittikleri Tekirdağ Valiliğiönünde polis tarafından darp edilen ve gözaltına alınan işçilere Tekgıda-İş Sendikasının genel merkezi bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. Çeşitli işyerlerinden işçi temsilcileri, Tekgıda-İş genel merkez ve şube yöneticileri, UİD-DER ile çeşitli emek örgütlerinin katıldığı ziyaret, işçilere moral verdi.
27 Eylülde gerçekleştirilen ziyaretlerde Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, işçilere kırmızı karanfil verirken, Çerkezköy’deki Adkotürk ve Çorlu’daki Bel Karper grev alanlarında birer konuşma yaptı. Devletin bölgedeki en yetkili mülki amirine sorunlarını aktarmak için giden grevci işçilere devletin şiddet yüzünün gösterildiğini söyleyen Türkel, hakkını savunan işçi karşısında sermayenin korunmasını kınadıklarını belirtti.
“Yasalar herkes için uygulanmak zorundadır” diyen Türkel, işçilerin yasal hakkını kullandığını ancak patronun kaçak işçi çalıştırarak, grevci işçiyi işten atarak suç işlediğini hatırlattı. İşçilere geçmiş olsun dileklerini sunan Mustafa Türkel, haklı mücadelelerinde kararlı olduklarını vurguladı. Polis ve jandarma gibi kolluk güçlerinin, Kaymakam, Vali, İŞKUR Müfettişi gibi bürokratların kendilerine yargıyı işaret etmesine de değinen Türkel, şöyle konuştu: “Biz buraya yargı kararıyla geldik. Biz yasal haklarımızı biliyoruz. Bu hakları kimseye yedirmeyiz. Tekrar yargıyla zaman kaybedeceğimizi sanıyorlarsa yanılıyorlar. Patronlar ya masada işçinin taleplerini kabul eder ya da fabrikayı kapatır gider.”
Türkel’in açıklaması sırasında sık sık “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganları atıldı. Basın açıklamalarının ardından Mustafa Türkel grev çadırında işçilerle sohbet etti, sendikalarının çeşitli mücadele deneyimlerini aktardı. Gerek Bel Karper gerekse de Adkotürk işçilerinin onurlu bir mücadele içinde olduklarını, hayatları boyunca unutamayacakları deneyimler biriktirdiklerini belirtti.
Dayanışma TV’ye teşekkür
Bel Karper grev çadırındaki konuşmasında “Grev Günlüğü” [2] belgeseli başta olmak üzere Dayanışma TV’nin çalışmalarına da değinen Türkel, Dayanışma TV ekibine teşekkür etti. Mustafa Türkel, “Ben yıllarca işçilerin bu topraklarda çok önemli mücadeleler verdiğini ancak bunların kalıcı biçimde aktarılamadığını, tanıtımının yapılamadığını, bu hikâyeleri belgeselleştirecek ekipler olmadığını hissettim. Ta ki Dayanışma TV’nin Sibaş direnişimizi anlatan belgeselini [3] izleyinceye kadar! Duygu yoğunluğu olan müthiş bir belgeselle Adkotürk ve Bel Karper’deki mücadelemizi de tarihe not düştüler. Dünyanın en büyük zaferlerini kazansanız bile bunu doğru şekilde hikâyeleştiremiyorsanız, pek anlamı yok. Biz hikâyenin öznesiyiz ve derdimizi, yaşadıklarımızı anlatma noktasında devreye Dayanışma TV giriyor. Sizlerin çalışmaları Türkiye işçi hareketi için çok kıymetli.”
Dayanışma TV temsilcisi de Türkel’e gerek yorumları için gerekse de sendikanın “Grev Günlüğü” belgeseline katkıları için teşekkür etti. Türkiye’nin dört bir tarafında işçilerin ve mücadeleci sendikaların anlamlı grev ve direnişler yürüttüğünü, Dayanışma TV’nin de işçi sınıfının televizyonu olarak ortaya çıkan hikâyeleri yoğun bir emekle ekranlarına taşıdığını aktardı. Gerek grevci işçilerle gerekse de Tekgıda-İş ile kurdukları anlamlı ilişkiyi önemsediklerini belirten Dayanışma TV temsilcisi, işçi sınıfının haklı mücadelelerini hikâyeleştirip ekranlarına taşımaya, diğer işçilere taşımaya ve böylece tarihe not düşmeye devam edeceklerini vurguladı.
UİD-DER temsilcisi de “Grev Günlüğü” belgeselindeki duygu durumunu yaratmanın yolunun işçi sınıfının bir parçası olmaktan geçtiğini, işçilerin hikâyelerini hissetmek ve aynı zamanda benzerlerini yaşamakla alakalı olduğunu dile getirdi. Adkotürk ve Bel Karper’de sınıf dayanışmasının güzel örneklerinin yaşandığını aktaran UİD-DER temsilcisi, konuşmasını şöyle noktaladı: “Kısa süre önce yaptığımız toplu ziyaretimizde de belirtmiştik, dayanışmanın güçlenmesiyle birlikte grevci arkadaşlar zafer kazanacaklar. Fabrikaya onları halaylarımızla, coşku ve sevinçle uğurlayacağız!”