
Yüksek enflasyon karşısında eriyen ücretler, fabrikalarda kuralsız, güvenliksiz çalışma koşulları, patronların kural kanun tanımaz uygulamaları, baskı, mobbing, insan yerine konmama… Bütün bunları değiştirmek isteyen işçiler Türkiye’nin farklı bölgelerindeki fabrikalarda sendikal mücadele veriyor. Patronların sendikal örgütlenmeye karşı tutumları ve uygulamaları sendikalı işçiye tahammüllerinin olmadığını gösteriyor. Sendikalı çalışmak isteyen işçiye mobbing uygulayarak, işten atarak, sendikanın yetkisini tanımayarak, toplu sözleşme masasına oturmayarak sendikalaşmaya engel olmaya çalışan patronlar, siyasi iktidarı ve kolluk güçlerini de arkalarına alıyorlar. Ancak çalışma koşullarına “artık yeter” diyen işçiler, sendikalı olmakta ısrar ediyor, mücadeleden vazgeçmiyorlar.
Gates işçileri geri adım atmıyor
İzmir Kemalpaşa ve Manisa Turgutlu’da faaliyet gösteren Gates Hortum’da çalışan işçiler DİSK Lastik-İş Sendikasına üye oldular. Çoğunluğun sağlanmasıyla sendika Çalışma Bakanlığına başvurdu. Çalışma Bakanlığı 6 Aralık 2019 tarihinde işverene yetki bildirimi yaptı fakat Gates patronu sendikanın yetkisine itiraz etti. İşverenler sendikal örgütlülüğü kırmak için sıklıkla bu yola başvuruyorlar. İşçileri sendika üyeliğinden vazgeçirmek için zaman kazanmaya çalışıyorlar. Gates işvereni de yetkiye itiraz etmesinin ardından bazı işçileri işten çıkardı, birçok işçiyi işini değiştirerek işten ayrılmaya zorladı, sendikadan istifa etmeleri için işçilere baskı uyguladı. İşçiler işverenin tüm bu saldırıları karşısında geri adım atmadılar. Sendikalarından vazgeçmediler.
Lastik-İş İzmir Şubesi ve sendika üyesi işçiler Kemalpaşa’daki işyeri önünde basın açıklaması yaptılar. Gelinen süreci anlatan Lastik-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Yusuf Ziya Sarı, Gates patronuna sendika düşmanlığından vazgeçmesi çağrısı yaptı. Sarı şunları söyledi: “Gates işvereninin, işçilerde güvensizlik doğuran, hak kayıplarına yol açan, sendikal özgürlüklerin kullanılmasını engellemeye yönelik tutumunu bir an önce sona erdirmesini bekliyoruz. Gates işverenini, yetki tespitine yaptığı haksız itirazı geri çekmeye ve bir an önce toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlamaya çağırıyoruz. Kamuoyunun, işverenin işçileri mağdur eden tutumuna karşı, günümüzün olağanüstü zor koşulları altında çalışmaya devam eden işçilerin yanında yer alacağına inanıyoruz.” Basın açıklaması sırasında işçiler “Birleşen İşçiler Asla Yenilmez”, “İş Ekmek Yoksa Barış Da Yok”, “İnadına Sendika İnadına DİSK”, “Örgütsüz İşçi Köle İşçidir” sloganlarını attılar.
İpek İş Tekstil’de sendika değişikliği isteyen işçiler işten atıldı
Uzun yıllardır Türk-İş’e bağlı Teksif’in (Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayi İşçileri Sendikası) örgütlü olduğu Bursa’da bulunan İpek İş Tekstil’de işçiler sendika değiştirmek istedikleri için işten atıldılar. Sendika değiştirme haklarını kullanarak Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasına geçmek isteyen işçilere patronun cevabı 7 işçiyi işten atmak oldu. İşten atılan işçiler fabrika önünde direnişe başladı. Direnişçi işçilerin talepleri; işten atılan işçilerin işe geri alınması, içerideki mobbing ve baskıların derhal durdurulması.
Yaklaşık bir aydır direnişte olan işçilere fabrika içinde çalışan işçiler 5 Ekimde destek eylemi gerçekleştirdiler. Eylem sırasında işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf Dayanışası”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız” sloganlarını attılar. İşçiler talepleri karşılanmazsa direnişlerini Ankara’ya meclise taşıyacaklarını söylüyorlar.
Uğur Tekstil patronu oturma eylemi sonrası sendikayla görüşmeyi kabul etti
Urfa’da bulunan Uğur Tekstil’de işçiler, DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikasında örgütlenmişler fakat burada da işveren işçilerin sendika hakkını tanımamış, sendikayla masaya oturmamıştı. İşçilerin geri adım atmayarak fabrika önünde çeşitli eylemler yapmasının ardından 4 Ekim tarihinde işveren bütün işçileri işten çıkarıp fabrikayı kapattığını duyurmuştu. İşten çıkarmalara tepki gösteren işçiler, jandarma engeliyle karşılaşmış, fabrikadan 150 metre mesafede oturma eylemi gerçekleştirmişlerdi. DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen yaptığı açıklamada işten atmanın usulsüz olduğunu vurgulayarak şunları söylemişti: “İşçiler, Kod-18 ile yani belirli süreli sözleşmeyle ve mevsimlik çalışılan işlerde işin sona ermesi durumunda uygulanan maddeden atılmışlar. Oysa bu fabrikada çalışan işçiler mevsimlik veya belirli süreli sözleşmeyle çalışan işçiler değildir.” Patronun bu yolla fabrikayı kapalı gösterip yasa dışı bir şekilde markalara fason üretim yapacağını ve böylece fabrikadaki sendikalı işçileri ve sendikal örgütlenmeyi tasfiye etmek istediğini bilen işçiler haklarının peşini bırakmadılar.
6 Ekim günü sabah saatlerinde fabrika önünde toplanan işçiler, burada nöbet eylemi başlatacaklarını duyurdular. Jandarma tekstil işçilerine engel olmak istedi. Gerekçe olarak da Urfa Valisinden aldıkları “Uğur Tekstil fabrikasının önüne Uğur Tekstil işçilerini yaklaştırmama” talimatı olduğunu söylediler. Jandarmanın engellemesi üzerine sendika bütün üyelerini fabrika önüne çağırdı. İşçilerin kararlılığı sonucu Uğur Tekstil işvereni 8 Ekim günü için görüşme randevusu verdi. DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen “Uğur Tekstil patronu sendikayla görüşmeyi kabul etti. Cuma günü taraflar bir görüşme yapacak. Bu gelişme üzerine nöbet eylemini şimdilik durdurduk. Taleplerimiz net: Bütün işçiler işe geri alınacak! Sendika düşmanlığı son bulacak! Taleplerimiz kabul edilmezse direnişe devam!” açıklaması yaptı.