15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL ve OHAL’in sürekliliğini sağlayan Cumhurbaşkanlığı KHK’ları (Kanun Hükmünde Kararname) ile binlerce kamu emekçisi ihraç edildi. Siyasi iktidarın baskıcı uygulamalarına rıza göstermeyen, demokrasi ve özgürlüklerden yana olan, sendikal mücadele yürüten binlerce kamu çalışanı hukuksuz olarak ihraç edildi. İşten atılanların tüm özlük hakları gasp edildi. Aileleriyle birlikte açlığa mahkûm edildiler. Kamu emekçilerine ihraç zulmü 5 yıldır devam ediyor. Geçtiğimiz hafta ihraç edilen Haber-Sen Kadın Sekreteri Esra Ademhan, Haber-Sen üyesi Faruk Ayhan ve geçtiğimiz yaz ihraç edilen TRT’de işyeri temsilcisi Deniz Salmanlı’nın haksız ve hukuksuz ihraçlarını kamuoyuna duyurmak ve yaşananlara tepki göstermek için 14 Ekimde Haber-Sen Genel Merkezinde basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasında konuşan Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan, siyasi iktidarın KHK’ları, kendine biat etmeyen, barıştan, demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden, sendikal hak mücadelesinden yana olan kesimleri susturmak, baskılamak amacıyla kullandığını söyledi. Balcan “Kamu emekçilerinin iş güvencesinin OHAL ve KHK rejimi ile fiili olarak ortadan kaldırılması kabul edilemez” dedi.

İhraç edilen kamu emekçilerinin hiçbir adli soruşturması ya da davası olmadığını, mesnetsiz ve dayanaksız iddiaları destekler hiçbir delil ve gerekçe gösterilmediğini söyleyen Balcan, Bakanlığın ihraç kararının hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Balcan basın açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “İhraç edilen üyelerimiz ve daha önce ihraç edilen tüm üyelerimiz işlerine iade edilene kadar mücadelemizin süreceğinin bilinmesini istiyoruz. Tüm bu baskılara karşın bu ülkenin onurlu ve mücadeleci kamu emekçileri olarak boyun eğmeyeceğiz. OHAL, KHK rejimi ve sonrasında teftiş kurulu raporları ile ihraç ettiğiniz arkadaşlarımızın tamamı işine geri dönecek, biz kazanacağız, emek kazanacak, demokrasi ve özgürlükler kazanacak.”