
Hayatımızın belli bir kavşağında düzenin yarattığı sorunlar karşısında çıkışsızlık hissi yaşadığımız dönemler olmuştur. Şanslıydık ki “başka türlüsü mümkün” diyen, umutlu olmanın yetmediğini, umudun öznesi olmak gerektiğini bizlere gösterenler oldu. Bugün bizler UİD-DER çatısı altında mücadele eden genç işçileriz. UİD-DER’in “Geleceğini Arayan Gençlik, Yarınlar İçin Mücadele Edelim” kampanyası bizleri heyecanlandırdı. Bir grup genç işçi ve öğrenci olarak buluşup gençlik ve mücadele kampanyamız üzerine sohbet ettik. Sohbetimizi kısaca sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Zeynep: Üniversiteye hazırlanıyorum. Üniversite mezunlarının işsizliğin pençesinde olduğunu gördükçe insanın gelecek kaygısına girmemesi işten bile değil. Fakat bir arada olmak, bunun karşısında pasif kalmayıp harekete geçmek beni sevindiriyor. Dershanedeki arkadaşlarımla yaptığımız sohbetlerde genel itibariyle herkesin durumdan şikâyetçi olduğunu görüyorum. Şikâyet etmek tek başına bir işe yaramıyor. Gençlik olarak bu duruma itiraz etmeli ve değiştirmek için çaba göstermeliyiz.
Ali: Evet, Zeynep’in dediği gibi birçok genç arkadaşımız bu durumdan şikâyetçi. Fakat ne yapacağını bilmiyor. Çıkışsızlık içerisinde debelenip duruyor. Henüz hayatının baharında yitip giden Furkan’ı hatırlayalım. “Kendi özümü, yeteneğimi öğrenemedim, bunun için çok uğraştım ve çaba gösterdim. Neyi sevdiğimi bilmiyorum, ne olmak istediğimi bilmiyorum, ne okumak istiyorum, bunu dahi bilmiyorum” diyerek, içinde bulunduğu çıkışsızlığı resmederek ayrılmıştı aramızdan. Furkan gibi nice gençler bu düzenin yarattığı sorunlar içerisinde debelenip duruyor ve çıkmak için bir umut ışığı arıyor. Bu sonuçların yarattığı öfkeyle ve elbette inançla sesimizi daha güçlü duyurmaya çalışacağız.
Mehmet: Pandemi öncesinde etrafımdaki arkadaşlarım sorunlara karşı bugünkü kadar seslerini çıkarmıyorlardı. Pandemiyle birlikte okullar kapandı ve uzaktan eğitime geçildi. Uzaktan eğitimde ise gerçek anlamda eğitimden uzak kaldık. Çok matah bir şey olmayan üniversitedeki örgün eğitim çoğumuz için bitmiş oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı olabildiğince arttı. Bu da doğrudan bizleri etkiledi. Bunca olumsuzluktan etkilenen bir gençlik elbette pasif kalıp kaderine razı olamaz. Biliyoruz ki mevcut durumu kabul edip sessiz kaldıkça iktidar daha da ileriye gidecektir. Bizleri yarınlar için bugün mücadele etmeye çağıran UİD-DER’in çağrısına kulak veriyoruz. Bizler de genç arkadaşlarımızı daha güçlü bir şekilde bu sesi yükseltmek adına aramıza katılmaya davet ediyoruz.
Fatma: Çok heyecanlıyım. Olanaklarımız oldukça fazla. UİD-DER’in web sitesinde sürekli yayınlanan ve bizlerin olaylara sınıfımızın penceresinden bakmamızı sağlayan yazılarımız var. Fabrikalardan, direniş alanlarından, çeşitli ülkelerden emekçilerin eylemlerinden haberdar olmamızı sağlayan “İşçi Dayanışması” gazetemiz var. Ben de bu işin bir parçasıyım. Öğrendiklerimi başka işçi arkadaşlarıma ulaştırma gibi bir sorumluluğum var. Bu sorumluluğun bilincinde olarak daha iyi çalışacağım.