
“Bir barakaya bile razıyız ama onu bile bulamıyoruz. İki torunum var, onlar ısınsın diye kucağımıza alıyoruz.” Bu çarpıcı cümleler 63 yaşındaki işsiz kaynak ustası Hüseyin Sarpkaya’ya ait. Sarpkaya, 3 aylık kira borcunu ödeyemediği için eşi, biri epilepsi hastası iki çocuğu, gelini ve biri 9 aylık, diğeri 2,5 yaşındaki iki torunuyla birlikte sokakta buldu kendisini… Ellerine icra kararı tutuşturuldu, o kadar! 12 Ağustostan bu yana evlerinin karşısında yer alan boş arazide, muşambadan bir çadırda yaşıyorlar.
Pek çok nedeni olan konut sorunu bir süredir emekçi kitlelerin yakıcı ve hayati problemlerinden biri haline geldi. Türkiye artık üniversitelilerin yurtsuz, yoksulların da ya evsiz kaldığı ya da gelirinin yarısından fazlasını kiraya verdiği bir ülke... Öyle ki yüksek kiralar ve konut sorunu sadece yeni eve çıkacak insanları ilgilendirmiyor. Ev sahiplerinin daha fazla kira alabilmek için kiracıları çıkarmaya çalışması çok daha geniş bir kesimi, bu sorunun doğrudan muhatabı haline getirdi.
AB İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) açıkladığı verilere göre Avrupa’da son bir senede ev fiyatlarının en çok artış gösterdiği ülke açık ara Türkiye oldu. 2020 ile 2021 yılları 2. çeyrek arasında Türkiye’de ev fiyatları yüzde 29,2 artarken bu oran Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ortalama yüzde 7,3 oldu. Türkiye’de kira artışlarının en çok yaşandığı illerin başını ise İstanbul çekiyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) ve sahibinden.com işbirliğiyle hazırlanan rapora göre istisnasız tüm ilçelerde kira artışları yaşandı. Rapora göre, Beykoz yüzde 92,6, Sarıyer yüzde 86, Tuzla 86,8, Maltepe yüzde 84,5 Ataşehir yüzde 80,9 en yüksek kira artışları ölçülen ilçeler oldu. En düşük kira artışı Bayrampaşa’da, oranı ise yüzde 27,6!
İstanbul’daki kimi mahallelerde yüzde 290’a varan kira artışları yaşandı. Öyle ki artık evlerin açık artırmayla kiraya verilmeye başladığına dair haberler çıkıyor. Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan’dan aktaralım: “Eldeki konutu en iyi rakama vermek önemli olduğu için talep ileten kişiler listeye alınıyor. Daha sonra örneğin başlangıç fiyatı 3 bin lira olan bir daire için kişiler sırasıyla aranıp, ‘Siz ne kadar veriyorsunuz’ deniyor. Fiyatı 4 bin liraya kadar çıkarmak için açık artırma usulü yöntem kullanılıyor.”
Dışarı açılan bir penceresi dahi bulunmayan izbeler, artık “kiralık stüdyo daire” olarak ilanlara düşmeye başladı. Üstelik 350-400 bin güvenli boş konutun olduğu İstanbul’da! Öte yandan kiralardaki fahiş artışa karşı emekçiler de “acil ev arkadaşı aranıyor”, “paylaşımlı ev”, “aile yanında kiralık oda” başlığında ilanlar vermeye başladı. Sadece öğrenciler değil çeşitli meslek gruplarından insanlar kiraya ortak arıyor.
Benzer temeller nedeniyle dünyanın pek çok bölgesinde yüksek kira sorunu gündemde. Web sitemizde ve İşçi Dayanışması gazetesinde pek çok kez aktardığımız gibi Eylül ayından bu yana pek çok ülkede bu soruna karşı çeşitli mitingler düzenleniyor, eylemler yapılıyor. Meydanlara çıkan on binler, Hollanda’da “Kâr İçin Değil, İnsan İçin Konut” sloganını yükseltiyor, Fransa’da yüz binlerce evsizin yanı sıra 3 milyon boş konutun olmasını protesto ediyor, Almanya’da emlak şirketlerinin eline geçmiş konutların kamulaştırılmasını talep ediyor yahut Brezilya’da borsa binasını işgal ediyor. Bizler de benzer taleplerle sesimizi yükseltmeli, en temel haklarımızdan biri olan barınma hakkımızın yok sayılmasına karşı çıkmalıyız.