Belediye-İş Sendikası üyesi Bakırköy Belediye işçileri, haftalardır belediye yönetimine karşı grevde! Fen işlerinden tiyatro emekçilerine, şoförlerden kreş öğretmenlerine kadar pek çok bölümden yüzlerce işçi, CHP’li yönetimin sıfır zam dayatmalarına, hak gasplarına, sendika düşmanı tavırlara birliklerini güçlendirip grevi büyüterek cevap veriyorlar. UİD-DER olarak başından bu yana destek olduğumuz grevci işçiler, son olarak Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun grevi karalamak için öne sürdüğü yalanlara bir basın açıklaması yaparak cevap verdiler.
Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu grevin emekçilerin gözünde meşruluğunu kaybetmesi için işçilerin 15 bin lira maaş aldığını söylemişti. Grevlerinin 15. günü olan 8 Kasımda bordrolarıyla birlikte grev alanına gelen Bakırköy Belediye işçileri, “Belediye Başkanı bu bilgileri kimden alıyor, nasıl yönlendiriliyor, neye göre böyle konuşuyor?” diye sordular. Belediye-İş Genel Başkan Yardımcısı Bayram Özkan, şöyle konuştu: “Bakırköy’de 30 yıllık işçinin maaşı 6 bin 250 lira, bu da Bakırköy’deki en yüksek maaş oluyor. Tiyatroda çalışan arkadaşlarımız için en düşük maaş 3 bin 800 lira, en yüksek ise 4 bin 500 lira. Gerçekler bordrolarda, bordrolar üzerinden konuşulsun!”
Bakırköy Belediye Başkanı Kerimoğlu’nun öne sürdüğü bir başka argüman ise işçilerin yaşadığı hak kaybının sendikalar arasındaki rekabetten kaynaklandığıydı. İşçilerin hak kaybı yaşadığı doğrudur, yıllarca belediyede bir sendikal yetki krizi yaşanmış ve neticede işçilerin Toplu İş Sözleşmesi süreci hayli uzamıştır. Peki, bu krizin mimarı kimdir? Belediye-İş Genel Başkan Yardımcısı Bayram Özkan, Belediye Başkanı ve müdürlerin belediyeye ayrı bir sendika sokmaya çalıştıklarını, işçileri bu yolla mağdur ettiklerini dile getiriyor. “2 bin işçiden yalnız 190’ı grevde” sözlerini de yalanlayan Bayram Özkan, grev kapsamında 360 işçinin bulunduğunu ve 290 işçinin greve çıktığını dile getirerek greve desteğin günden güne büyüdüğünü belirtti.
“Eğer cep telefonlarında yoksullaşmamızı gösteren bir sayaç olsaydı, ücretlerimizin her saniye değer kaybettiğini, rakamların durmaksızın eksiye gittiğini, bazı anlarda ise düşme hızının şiddetinden dolayı alarm çaldığını görürdük.” İşçi Dayanışması gazetemizin son sayısının başyazısında yoksullaşmamızın geldiği boyut bu çarpıcı ifadelerle kendisine yer bulmuştu. Hayat pahalılığı karşısında işçiye sıfır zam dayatmak, ücret kayıplarını karşılamaya dahi yanaşmamak üstüne üstlük yalanlarla, iftiralarla işçilerin grevini karalamak kabul edilemez. Bakırköy Belediye işçilerinin grevi başta Bakırköy’de yaşayan işçi ve emekçiler olmak üzere tüm işçi sınıfımızın grevidir. Yaşasın Sınıf Dayanışması!