
SA401688.JPG [1]
IBM işçileri, 3 Aralıkta işyerlerinin bulunduğu Yapı Kredi Plaza önünde bir basın açıklaması düzenlediler. IBM işçileri, beş yıldır sıfır zamla çalıştırılmalarına, aynı işi yapanlar arasındaki ücret farklılığına, ayrımcı uygulamalara, sosyal haklarının gasp edilmesine karşı harekete geçerek Tez-Koop-İş sendikasında örgütlenme mücadelesini başlatmıştı. Tez-Koop-İş sendikası 400 IBM işçisinin çoğunluğunu örgütlemiş ve 26 Mart 2008 tarihinde yetki için Çalışma Bakanlığı’na başvurmuştu. Çalışma Bakanlığı üyelik başvuru bilgilerini doğruladı, yani onayladı. IBM Türk şirket yönetimi ise, işçilerin sendikal haklarını engellemek için elinden geleni yapmaya başladı. İşyeri çoğunluğunun sağlanmadığı, Tez-Koop-İş sendikasının o işkolu için yetkili sendika olamayacağı gibi temelsiz gerekçelerle 17 Haziranda itirazda bulundu. Hukuksal süreç halen devam ederken, IBM Türk yönetimi 3 öncü işçiyi işten çıkartmıştı.
Düzenlenen basın açıklamasında şunlar söylendi: “Bu saldırılara, işten atmalara karşı, Tez-Koop-İş sendikası, IBM işçileri ve tüm emek güçleri, örgütlü bir şekilde, eylemlerle gerekli yanıtı verecektir. Atılan işçiler geri alınsın, örgütlenme haklarımız önündeki itirazlar geri çekilsin.”
İşlerinden sahte ve haksız gerekçelerle çıkartıldıklarını ifade eden 3 IBM işçisi, basına ve işçilere şöyle seslendiler:
“Her gün bilişim firmalarından bankacılık ve finans firmalarına, sağlık kuruluşlarından basın ve yayın kuruluşlarına ve daha birçok örgütlenememiş beyaz yakalı çalışanların bulunduğu firmalardan yüzlerce kişi sessizce işten çıkarılmakta. Beyaz yakalı emekçilere karşı yürütülen bu adaletsiz uygulamalara karşı artık sessiz kalmayacağız! Bundan böyle her çarşamba, biz beyaz yakalı çalışanlara yapılan haksızlıklara son verilene kadar, Plaza’da olacağız ve buradan bağıracağız: Örgütlenmemizi engelleyemezsiniz, krizi bahane edemezsiniz, diyeceğiz. Esnek, güvencesiz, adil olmayan çalışma koşullarının ve taşeronlaştırmanın giderek yaygınlaştığı bilişim sektöründe, güvenli bir gelecek için IBM’de başlattığımız bu mücadelede yan yana ve omuz omuza olduğumuzu görecekler. 12 aydır süren bu mücadelemiz her gün daha da güçlenecek ve zafer ile sonlanana kadar sürecek…”
IBM işçileriyle dayanışmak için gelen TMMOB koordinasyon sekreteri de pek çok işkolundan işçilerin ve IBM işçilerinin yaşamakta olduğu sorunlar karşısında sendikal örgütlenmenin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayarak, TMMOB olarak bu mücadelede IBM işçilerinin yanında olduklarını açıkladı.
SA401681.JPG [2]
Örgütlenme yasakları, haksız işten çıkartmalar, sefalet ücreti ve bunun karşısında giderek pahalılaşan yaşam, patronların krizinin yüklediği ağır bedeller, hak gaspları, zamlar ve tüm bunlara karşı çıkanlara uygulanan patron ve devlet terörü yalnızca IBM işçilerinin sorunu değildir. Hiçbir işkolundan işçiler, bu sorunlardan tek başına kurtulamayacaklardır. Tüm işçi ve emekçileri uyutmak, bölmek, sömürmek, baskı ve yasaklarla sindirmek üzerine kurulu olan bu kapitalist sistemden ve onun yol açtığı tüm sorunlardan kurtulmak için örgütlü mücadeleyi yükseltmeliyiz. “Güvenli Gelecek” isteyen tüm işçiler için örgütlenmek bir tercih değil, zorunluluktur.