Geçtiğimiz günlerde bir belediye başkanının makam odasında çekilen iki farklı video ortaya çıktı. Ordu’nun Gürgentepe ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı Yaşar Şahin, birinci videoda iki kadın işçiye hakaretler yağdırıp tehdit ediyor. Hızını alamamış olacak ki daha sonra onlarca işçiyi huzuruna çağırtıp karşısına dizerek baskı yapıyor. İşçileri üye oldukları Belediye-İş Sendikasından istifa ettirmek istiyor. Bağırıyor çağırıyor, işçilerin kimisini vazgeçiremediğini görünce de küplere biniyor. Hakaretler ediyor, işten atma tehditleri savuruyor. 2019 yılı haziran ayında yaşanan bu olay, pek çok açıdan ibretliktir. Sadece işçilerin ülke genelinde nasıl bir sendika düşmanı tutumla karşı karşıya kaldıklarını örneklemesi açısından değil, aynı zamanda kibir kulelerinde yaşayan muktedirlerin haleti ruhiyesini ortaya koyması bakımından da çarpıcı.
Basına yansıyan ilk videoda Gürgentepe Belediye Başkanı Yaşar Şahin’in makamında oturduğunu, iki temizlik işçisi kadının da odaya girdiğini görüyoruz. Gerek mimikleriyle gerekse de emredici bir üslupla oturmalarına izin vermiyor Şahin, başlıyor işçileri azarlamaya… Açık açık işçileri sendikadan istifaya zorluyor, işçilerden Sevinç Karaca ise kararlı bir tutumla istifa etmeyeceğini söylüyor. Devam ediyor Şahin; “Dediğimi yaptırmazsam yaşatmam. Bu kadar basit. Ben burada belediye başkanı olacağım, belediyede çalışan benim dediğimi yapmayacak, ben de elimi kolumu bağlayacağım öyle mi?” İşçi kadınların iş güvencesi için sendikadan ayrılmadıklarını söylemesiyle de Şahin odaya yardımcısını çağırıyor. “Şimdi bu 4 arkadaşa, amire karşı gelmekten, yalancı demekten, onun maddesi ne ise bir uyarı yaz. Onun karşılığı görevden atılmaktır. Disiplinde karşılığı neyse önce o yazıyı yazalım” diyen Şahin, tazminatsız işten atacağı yönünde işçilere gözdağı veriyor. Sevinç Karaca’nın “Bu yazıyı yazdırmanızın tek sebebi sendikadan istifa etmememiz. Ben de yarın suç duyurusunda bulunup hakkımı arayacağım” demesiyle de “Terbiyesizlik etme, çık. Bana yalancı diyecek alçaklıkta bulunmayın. Çık dışarıya. Size kim öğretti lan bunları? Ne kadar terbiyesizmişsiniz lan siz. Çıkın” diyerek kadınları odasından kovuyor.
İkinci videonun içeriği de bundan farklı değil. Nihayetinde 15 yıllık işçi Sevinç Karaca ve 3 diğer işçi arkadaşı tazminatsız olarak işten atılıyorlar. Belediye-İş’in 2019 yılında Türk Ceza Kanunun “Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi” başlıklı 118. maddesi gereği 1 yıldan 3 yıla kadar hapis talebiyle kamu davası açılması için Gürgentepe Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusundan da henüz sonuç çıkmış değil.
Başkanın makam odasında bulunan güvenlik kamerasından yansıyanlar Türkiye manzarasıdır. Sendikalaşmak anayasada yer almış, işçiler tarafından kazanılmış bir hak; ancak işçiler baskıyla, tehditle, gözdağıyla, sindirilemedikleri durumda ise yaptırımlarla bu haklarından mahrum bırakılıyorlar. Ancak ortaya saçılan bu görüntülerden sadece bu sonucu çıkarmak eksik olacaktır. Tarihin her döneminde olduğu gibi günümüzün muktedirleri de öylesine güç zehirlenmesi yaşıyor ki, gerçeklerden kopup emekçileri değersiz ve küçük görüyorlar. Ülkenin taşrası sayılacak bir yerin belediyesinin başkanı da bugünkü rejimin tepesindekileri taklit ediyor, emekçileri hakir görüyor. Onlara göre işçi süklüm püklüm olmalıdır, el pençe divan durmalıdır, söz ağızdan çıkar çıkmaz gereken yapılmalıdır. Zinhar bükemedikleri bilek, eğemedikleri baş çıkmasın! İşçi hakkını istediğinde, haksızlık karşısında susmadığında küfür gibi algılarlar. Kendilerini firavun olarak gören bu efendiler karşısında işçi oturamamalı, ağzını açıp itiraz edememelidir! Hakkını istemek yerine, lütuf dilenmelidir! Onlar böyle düşünür, böyle yaşarlar. Ancak ilelebet iktidar olacakları vehmine kapılan, güç zehirlenmesi yaşayan muktedirler bilmeli ki kibir kuleleri de bir gün yıkılacak! İşçi sınıfının örgütlü gücünü görerek hak ve özgürlüklerin ne olduğunu öğrenecekler!