
Geçen hafta arkadaşlardan biri kısa bir video izletti. Videoda sokak röportajı yapan bir genç kadın 80 yaşlarında, ton ton, emekli bir amcaya mikrofon uzatarak yaşantısının nasıl olduğunu soruyor.
Amcamız 80 yaşında olduğunu ve yaşantısından memnun olmadığını, sırf doğalgaz parası fazla gelmesin diye sokaklarda dolaştığını anlatıyor. Genç kadın, eşini sorduğunda da teyzemizin de gününü evde sürekli yorganın altında geçirdiğini anlatıyor. Bunları ağlayarak, röportaj yapan genç kadından özür dileyerek anlatıyor.
Amcamızın emekli maaşı iki bin liraymış. Aslında amcamız kısacık konuşmada ülkede yaşayan milyonlarca emeklinin yaşadığı sıkıntıları dile getirmiş. Düşünsenize, bir insan 30-35 sene çalışıp emekli oluyor, açlık sınırının altında bir parayla, iki bin lirayla yaşayacaksın diyorlar.
Amcamız konuşmasının devamında bu maaşla düzgün beslenemediklerinden bahsediyor. Büyük ihtimalle sağlıklı beslenemediğinden, eşi de rahatsız. Eğer sağlığı düzgün olsaydı o da amcamızla beraber sokaklarda dolaşıyor olacaktı belki.
Kapitalizm çelişkilerle dolu bir sistem. Bu sömürü düzeni devam ettiği sürece çelişkiler, acılar devam edecek... Bir tarafta 5-10 maaş alan bürokratlar diğer tarafta 30 sene çalışıp üreten, devlete vergi veren ama yine de aç kalan, üşüyen 80 yaşındaki amcanın aldığı iki bin lira emekli maaşı. Bir tarafta işverenlere aktarılan kaynaklar, vergi indirimleri, enerji yardımları, diğer tarafta üşümemek için yorgan altında kalan teyzemiz. Bir tarafta geçinebilmek, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için 12-16 saat çalışmak zorunda olanlar diğer tarafta iş bulamayan gençlerimiz. Bir tarafta saraylarda, köşklerde, villalarda oturanlar, gününü gün edenler diğer tarafta yurt ve ev sorunu yaşayan üniversite öğrencilerimiz. Sorunlarımız çok...
Ülkeyi yönetenler bu sorunlar karşısında üç maymunu oynuyorlar. Görmedim, duymadım, bilmiyorum diyorlar ama çok konuşuyorlar. Eskilerin bir lafı var; çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz! Şunu çok iyi biliyoruz: İşçi sınıfı örgütlenip ayağa kalktığında görmeyen gözler görecek, duymayan kulaklar duyacak. Asalaklar defolup gidecek. Biz o günleri yakın eylemek için çalışıyoruz.