Son günlerde liranın değer kaybetmesiyle birlikte artan hayat pahalılığına, emeğin ucuzlamasına tepkiler büyüyor. 24 Kasımda DİSK’in örgütlü olduğu işyerlerinde bildiriler okunurken “Ekonomik krizin ve pandeminin ağır yükü altında kara kışa girerken geçinebilmek için ülkeyi yönetenleri önlemler almaya çağırıyoruz” denildi.

İşyerlerinde yapılan açıklamalarda döviz kriziyle birlikte geçinmenin giderek imkânsız hale geldiği, emeğin ucuzladığı, satın alma gününün azaldığı vurgulandı. “Türk lirasını ucuzlatarak, işçi sınıfını yoksullaştırarak rekabet gücü kazanmaya, yabancı sermaye çekmeye çalıştığını kendi ağzıyla itiraf eden bir iktidarı uyarmak görevimizdir” denildi ve şu talepler sıralandı:

• TL’nin ve emeğin değersizleştirilmesi politikasından derhal vazgeçilmelidir.
• TL’nin değersizleşmesi nedeniyle yaşanan tüm kayıplar asgari ücret artışıyla telafi edilmeli, bu artışta işçiler büyümeden de pay almalıdır.
• Asgari ücretin ve tüm ücretlerin asgari ücret tutarı kadar bölümünde vergi ve kesintiler kaldırılarak tüm ücretlere 1000 lira iyileştirme yapılmalıdır.
• İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımı önündeki tüm yasal ve fiili engeller kaldırılmalıdır.

Diğer işçi konfederasyonları Türk-İş, Hak-İş başta olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerini ortak mücadeleye çağıran DİSK “yoksulluğa ve emeğimizin ucuzlatılmasına teslim olmayalım, kara kışı işçi baharına çevirelim” dedi. DİSK, 25-26 Kasım tarihlerinde örgütlü olduğu tüm bölgelerde ve işyerlerinde “ARTIK YETER GEÇİNMEK İSTİYORUZ” başlığıyla basın açıklamaları gerçekleştirecek.