
Başta ABD olmak üzere dünya genelinde sözde indirimlerin uygulandığı, mağazaların uzun saatler açık tutulduğu, market önlerinde uzun kuyrukların oluştuğu, internet üzerinden alışverişlerin kat kat arttığı, küresel çapta milyarlarca dolarlık ticaret yapıldığı “Kara Cuma” (Black Friday), artık işçi eylemleriyle anılıyor. 26 Kasımdaki “Kara Cuma”, dünyanın en büyük e-ticaret şirketi Amazon işçilerinin greviyle, protesto gösterileriyle, dayanışma eylemleriyle uluslararası eylem gününe dönüştü. Tüm dünyada yılın en yoğun alışveriş yapılan gününde Amazon işçileri 20 ülkede greve gitti, işyerleri önünde protestolar düzenlendi. Farklı sektörlerde çalışan işçiler ve sendikalar tarafından uluslararası dayanışma eylemleri organize edildi.
250 milyar doları aşan kişisel servetiyle dünyanın en zengini konumunda bulunan Jeff Bezos’un sahibi olduğu Amazon, dünya genelinde 1 milyon 300 bini aşan işçi sayısıyla en büyük küresel işverenlerden biri. Amazon işçileri çok yoğun saatler boyunca, son derece kötü ve güvenliksiz koşullarda çalışıyor. Şirket baskı ve mobbingi eksik etmiyor. İşçilerin sendikalaşma mücadelesini en pervasız yöntemlerle engelliyor. İşçileri azgınca sömürerek kârına kâr katmaya devam ediyor. Amazon’un depolarında, dağıtım alanlarında, veri merkezlerinde, şirket ofislerinde çalışan ve artık bedel ödemek istemeyen işçiler ise, örgütlenme yolunu seçiyor. Amazon’un krizin ve pandeminin faturasını kendilerine kesmesine, ücretleri düşük tutmasına, baskı uygulamasına, çevreye verdiği zarara tepki gösteren işçiler, bu ağır bedeli “Amazon ödesin!” diyor. Amazon işçileri 26 Kasımda sendikalaşma hakkıyla birlikte ücretlerinin arttırılması, çalışma koşullarının düzeltilmesi, şirketin çevre karşıtı üretim mekanizmasının son bulması taleplerini bir kez daha dünyanın dört bir yanında yükseltti.
Amazon işçileri geçen yıl da “Kara Cuma” günü 15 ülkede greve çıkmış, kurdukları “Make Amazon Pay/Amazon Ödesin” koalisyonu ile mücadelelerini uluslararası alana taşımışlardı. Amazon işçilerinden ve 70’in üzerinde uluslararası örgüt ve sendikadan oluşan “Amazon Ödesin” koalisyonunun çağrısıyla düzenlenen bu yılın “Kara Cuma” grevi, ABD’den Bangladeş’e dünyanın dört bir yanında yankı buldu. Amazon işçilerinin yanı sıra birçok ülkede farklı sektörlerden sendikalı işçiler işyerleri önünde protestolar düzenledi, birçok demokratik kitle örgütü Amazon’a bağlı temsilcilikler önünde destek eylemlerinde bulundu. Türkiye’de de DHL’de ve UPS’de çalışan TÜMTİS sendikasına üye taşıma işçileri, işyerleri önünde “Amazon işçileri köle değildir” pankartı açtılar. DİSK üyesi işçiler ise Kadıköy’de düzenlenen “Geçinemiyoruz” eylemlerinde Amazon işçilerine dayanışma mesajlarını ilettiler.
Pandemi döneminde en büyük vurgunu yapıp kârını katlayan, işçilerin sırtına basarak uzay yolculuğuna bile çıkan Amazon’un sahibi Jeff Bezos, işçilerin yıllardır verdiği sendikalaşma mücadelesini engellemeye çalışsa da Amazon işçileri sendikalaşmakta, örgütlenmekte, haklarını talep etmekte kararlı. Uluslararası bir şirket olan Amazon’a karşı uluslararası mücadele yolunu seçen Amazon işçileri, bedel ödemek yerine bedeli Amazon’a ödetmek için mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.