
İspanya’nın Endülüs bölgesinde bulunan Cádiz kentinde metal işçileri düşük ücret dayatmasına karşı 9 Kasımda iki günlük greve çıkmış, metal patronlarının işçilerin taleplerini karşılamaya yanaşmaması üzerine 20 binden fazla metal işçisi Genel İşçi Sendikası UGT öncülüğünde 16 Kasımda süresiz greve başlamıştı. Greve bölgedeki tüm sendikalar, işçi ve emekçiler destek vermişti.
Alım güçlerinin düştüğü koşullarda ücretlerinde anlamlı bir artış talep eden ve bu nedenle greve çıkan işçilere polis defalarca saldırdı, işçileri yaraladı. Ancak işçiler barikatlar kurarak, yolları keserek, lastikler yakarak, direnişe geçtiler, polis saldırılarına cesaretle cevap verdiler. Airbus, Dradagos, Navantia gibi markalara üretim yapan işçiler, bu şirketler kâr ederken yoksulluğa mahkûm edilmeyi kabul etmeyeceklerini dile getirdiler ve polis şiddetine rağmen grevlerine sonuna kadar sahip çıktılar. Açgözlü patronlar karşısında geri adım atmayacaklarını haykırarak mücadeleyi büyüttüler. Bölge halkının ve ülkedeki tüm işçilerin destek vermesiyle daha da güçlendiler. İşçi ve emekçiler burjuva medyanın yalanlarına kulaklarını tıkayarak metal işçilerinin yanında olduklarını açıkladılar. İşçilere yönelik polis şiddetine tepki gösterdiler. Futbol maçlarında seyirciler “En Önemli Maç Cádiz’de Oynanıyor”, “Yaşasın İşçi Sınıfının Mücadelesi” pankartları açtılar.
Bu mücadelenin sonucunda metal patronları sendikalarla bir ön anlaşma imzalamaya razı oldular. Buna göre ücretlere %4,4 zam yapılacak. Enflasyonun hesaba katılmadığı bir sözleşme imzalanmayacak. 2024’e kadar sabit olarak belirlenen yüzde 2’lik ücret zammı yükseltilecek.
Gerçek enflasyon %60-70’leri aşmışken asgari ücretin açlık sınırında belirlenmek istendiği, MESS sözleşmesinde %12’lik zamların dayatıldığı bir dönemde Türkiyeli işçiler için İspanyol metal işçilerinin mücadelesi yol göstericidir. Kurtarıcı beklemeyen, kendine, işçi kardeşlerine ve mücadelesine güvenerek harekete geçen, grev diyen metal işçilerinin zaferi tüm işçiler için güzel bir örnektir.