
18 Aralıkta İzmir’in Kınık ilçesinin Elmadere köyünde bulunan Polyak Madencilik’te bir patlama yaşandı ve 51 madenci yaralandı. Bağımsız Maden-İş Sendikası madencilerin yarısının çeşitli yerlerinden çeşitli derecelerde yanarak yaralandığını, kol, parmak kırıkları ve beyin kanaması geçirenlerin de söz konusu olduğunu açıkladı. Ne var ki Polyak Madencilik yöneticileri madende bir patlama olduğunu inkâr ediyor ve “arka oturması olarak tabir edilen bir olay olduğunu” söylüyor.
Ancak yaralı madencilerle yüz yüze görüşen Bağımsız Maden-İş yöneticileri işçilerin anlattıklarından ve vücutlarındaki çok sayıda yanıklardan olayın bir patlama olduğunun anlaşıldığını belirtiyorlar. Bağımsız Maden-İş Sendikası yaptığı yazılı açıklamada yaralı işçilerin “alev topu gördüklerini, patlamanın basıncıyla yere kapaklandıklarını, patlamanın metan birikmesinin parlamasından olduğunu” söylemelerine rağmen savcılık ve bilirkişi denetimlerinde ocakta herhangi bir sorun olmadığı ve ocağın çalışabileceği kararı verildiği belirtildi. Madende tekrar işbaşı yapılması üzerine şu uyarılar yapıldı:
- Polyak Maden İşletmesi, yaşanan bu kaza sonrası riskli durumunu korumaktadır. Bu çalışanların her biri açısından yaralanma ve ölüm riski anlamına gelmektedir. Bu nedenle işletmenin Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı müfettişlerince ayrıntılı bir denetimden geçirilmeden, denetçilerden çalışılabilir izni alınmadan işçilerin üretime başlatılması çok büyük sakınca taşımaktadır. Bu denetimler yapılmadan yaşanacak her türlü üzücü olayın sorumluluğu işletme yöneticilerine, bilirkişilere, Çalışma ve Enerji Bakanlığına aittir. Bu uyarımıza Türkiye halkı şahit olsun.
- İşletme içerisinde, işletme yönetimin kayırma, tehdit pratikleriyle toplu sözleşme tarafı yapılmış Hak-İş/Öz Maden-İş Sendikası, hiçbir İSİG denetimlerine tabi olmamış, işçiler lehine işletme yöneticilerini uyarmamıştır. Patronların sopası gibi davranan sarı sendikacılık işçilerin hayatının tehlikeye atılmasının önünü açmaktadır. En az işveren kadar sarı sendika da bu olaydan sorumludur. İşveren anayasal hakları bir kenara iterek işçilerin sendikal özgürlüğü konusunda tarafgir davranmaya son vermelidir. Bu husus İSİG kuralları açısından da çok kritiktir.
- Ayrıca 20 bine yakın madencinin çalıştığı Soma havzasında maden kazaları sonucu oluşacak yaralanmalara, hastalıklara hızlı müdahale edecek tam teşekküllü bir hastanenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Acilen bir Maden Hastalıkları Araştırma Hastanesi oluşturulmalıdır.