
Yok öyle eskisi gibi, herkesin kendi mahallesinde yalnızca kendi sözleşmesine, kendi grevine, kendi direnişine, kendi meselesine takılıp kalması, o devirler bitti. Olan biten her şey işçi sınıfımızın bütününü ilgilendiriyor, bunu bilir bunu söyleriz! Asgari ücretlinin meselesi MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecindeki metal işçilerini etkiliyor. Metal işçilerinin bu kritik süreci ise biz petrokimya işçilerinin mücadelesini etkiliyor.
Sermaye sınıfı öyle bir düzen kurmuş ki Türkiye işçi sınıfının %60-70’i asgari ücretli hale getirildi. Bu kendiliğinden olmadı! Patronlar geçtiğimiz yıllar içinde kıran kırana rekabet içindeyken bile işçi sınıfı karşısında çıkarlarını korumak ve geliştirmek hedefiyle birlik içinde oldular. Böyle olunca işçi sınıfı olarak ücretlerimiz ve haklarımız her yıl daha fazla geriledi. Bu nedenle metal işçilerinin MESS’in dayatmalarına karşı fabrikalardan yükselttiği kararlı ve coşkulu mücadele, alım gücümüzün eridiği, yıkıcı bir yoksullaşma yaşadığımız bu dönemde biz petrokimya işçilerine ve tüm işçi sınıfına umut ve moral oluyor.
Örgütlü petrokimya işçileri olarak, metal işçilerinin MESS karşısında elde edeceği her kazanımın işçi sınıfının kazanımı olacağına yürekten inanıyoruz. Aynı zamanda metal işçilerinin bu zorlu süreçten kazanımla çıkmasının en önemli koşulunun birlik ve dayanışmayı büyütmek olduğunu biliyoruz. Patronların ve siyasi iktidarın haklarımıza yönelik saldırılarını püskürtmek ve haklarımızı büyütmek, çelik birliğimiz ve mücadeleyle mümkün olacaktır.
Yaşasın İşçilerin Birliği!